Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 20722 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 18917 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSUÇ : Hırsızlık, mala zarar vermeHÜKÜM : MahkumiyetMahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:I-Sanık hakkında mala zarar verme suçundan kurulan hükmün temyiz incelemesinde; Hükmolunan cezanın miktar ve türüne göre; 21/07/2004 tarihinde yürürlüğe giren 5219 sayılı Kanunun 3-B maddesiyle değişik 1412 sayılı CMUK'un 305/1. maddesi gereğince hüküm tarihine göre temyizi olanaklı olmadığından sanık ...'ın temyiz isteğinin 5320 sayılı Yasanın 8/1.maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK'un 317. maddesi gereğince tebliğnameye aykırı olarak REDDİNE, II-Sanık hakkında hırsızlık suçundan kurulan hükmün temyiz incelemesine gelince;Dosya kapsamından, müştekinin olay günü gece saat 21.40 sıralarında bahse konu yerden taksi ile geçmekte iken, iki şahsı bir arkadaşının işyeri önüne bıraktığı kendisine ait motosikleti kurcalarken görmesi üzerine taksi şoförüne kavşaktan geri dönmesini söylediği, araç ile kavşaktan geri dönüp olay yerine geldiklerinde işyeri önünde motosikleti ve şahısları bulamadığı, bunun üzerine arka sokaklara baktıkları sırada şahısları işyerinin arka sokağında motosikletini ittirmek suretiyle götürürken tesadüfen gördüğü, şahısları kovalamaya başladığı, diğer şahsın kaçtığı, sanığın ise kaçamadan yakalandığının anlaşılması karşısında sanığın eylemi tamamlandığı halde teşebbüs nedeniyle verilen cezadan 5237 sayılı TCK'nın 35/2. maddesi uyarınca indirime gidilmesi ile sanığın, müştekinin sokak üzerine, her hangi sabit bir yere kilitlemeden, kendi kilidi ile açığa park ettiği motosikleti çalması şeklinde gerçekleşen eyleminin 5237 sayılı TCK'nın 142/1-e maddesinde yazılı bulunan suça uyduğu gözetilmeden sanık hakkında aynı Yasanın 141/1 maddesi ile hüküm kurulması aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamış; sanığın eyleminin TCK'nın 142/1-b maddesi kapsamında kaldığı yönündeki tebliğnamede yer alan düşünceye de iştirak edilmemiştir. Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; atılı suçun sanık tarafından işlendiğini kabulde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir.Ancak;Bu dava sebebiyle yapılan 15,00 TL davetiye giderinin 6352 sayılı yasanın 100. maddesi ile CMK'nın 324. maddesinin dördüncü fıkrasına eklenen cümle gereğince, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 106. maddesindeki terkin edilmesi gereken tutardan az olduğunun ve bu nedenle sanığa yargılama gideri olarak yükletilmeyeceğinin gözetilmemesi,Bozmayı gerektirmiş, sanık ...'ın temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasanın 8/1.maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK’un 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, “bu dava sebebiyle yapılan 15,00 TL davetiye giderinin 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 106. maddesindeki terkin edilmesi gereken tutardan az olması nedeniyle 5271 sayılı CMK'nın 324/4. maddesi uyarınca Devlet Hazinesine yüklenmesine” ibaresi eklenmek suretiyle, eleştiri dışında diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 10.06.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.