Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 20712 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 36360 - Esas Yıl 2013





Tebliğname No : KYB - 2013/352815Hırsızlık suçundan sanık E.. G..’ın 1 yıl 5 ay 23 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına dair İzmir 3. Çocuk Mahkemesinin 07/02/2007 tarihli ve 2006/189 esas, 2007/36 sayılı kararının infazı sırasında, adı geçen hükümlünün 11/04/2012 tarihli Resmi Gazete ile yayımlanarak yürürlüğe giren 6291 sayılı Kanun ile 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun’a eklenen 105/A maddesinde düzenlenen denetimli serbestlik hükümlerinin hakkında uygulanması talebinin kabulüne ilişkin İzmir İnfaz Hakimliğinin 13/04/2012 tarihli ve 2012/537-538 sayılı kararını müteakip, kendisine yüklenen yükümlülükleri yerine getiren ve iyi halli olan hükümlünün 01/07/2012 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere şartla tahliyesine dair İzmir 3. Çocuk Mahkemesinin 23/07/2012 tarihli ve 2012/82 değişik iş sayılı kararına yönelik itirazın kabulüne, aşağı haddi 1 yılın üzerinde hapis cezası gerektiren suç nedeniyle hakkında soruşturma açılan hükümlü hakkındaki şartla tahliye kararının kaldırılmasına ilişkin İzmir 3. Çocuk Ağır Ceza Mahkemesinin 28/05/2013 tarihli ve 2013/174 değişik iş sayılı kararını müteakip, hükümlünün, hakkındaki şartla tahliye kararı geri alınarak kapalı ceza infaz kurumuna gönderilmesine dair İzmir 1. İnfaz Hakimliğinin 12/06/2013 tarihli ve 2013/537 esas, 2013/538 sayılı kararı üzerine, hükümlünün denetimli serbestlik tedbiri kapsamında İnfaz Hakimliğinin salıverme kararından sonra denetimli serbestlikte geçirdiği sürelerin infazda geçerli kabul edilip edilmeyeceği konusunda oluşan tereddüt nedeniyle bir karar verilmesi talebi üzerine, hükümlünün denetimli serbestlik tedbirine tabi tutulmak üzere tahliye edildikten sonra tedbirin başladığı 16/04/2012 tarihinden koşullu salıverme tarihine kadar olan sürenin kapalı ceza infaz kurumunda aynen infazına ilişkin İzmir 3. Çocuk Mahkemesinin 27/06/2013 tarihli ve 2006/189 esas, 2007/36 sayılı kararına yönelik itirazın kabulüne, hükümlünün 16/04/2012-01/07/2012 tarihleri arasında denetimli serbestlik tedbiri uygulanmak suretiyle yapılan infazının cezaevinde geçen sürenin infazından sayılmasına dair İzmir 1. Çocuk Ağır Ceza Mahkemesinin 16/07/2013 tarihli ve 2013/273 değişik iş sayılı kararına karşı Adalet Bakanlığının 28/10/2013 tarih ve 2013/15898/64825 sayılı yazısı ile Kanun Yararına Bozma isteminde bulunulduğundan bu işe ait dava dosyasının Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 14/11/2013 tarih ve 2013/352815 sayılı tebliğnamesiyle dairemize gönderilmekle incelendi.MEZKUR İHBARNAMEDE;05/07/2012 tarihli Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 6352 sayılı Yargı Hizmetlerinin Etkinleştirilmesi Amacıyla Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması ve Basın Yayın Yoluyla İşlenen Suçlara İlişkin Dava ve Cezaların Ertelenmesi Hakkında Kanun’un geçici 2/3. maddesinde, “Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla koşullu salıverilmelerine bir yıldan az süre kalan ve açık ceza infaz kurumunda bulunan iyi hallî hükümlülerin talepleri hâlinde, cezalarının koşullu salıverilme tarihine kadar olan kısmının denetimli serbestlik tedbiri uygulanmak suretiyle infazına karar verilebilir.”, 11/04/2012 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6291 sayılı Kanun ile 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun’a eklenen 105/A maddesinde, "1) Hükümlülerin dış dünyaya uyumlarını sağlamak, aileleriyle bağlarını sürdürmelerini ve güçlendirmelerini temin etmek amacıyla; a) Açık ceza infaz kurumunda cezasının son altı ayını kesintisiz olarak geçiren, b) Çocuk eğitimevinde toplam cezasının beşte birini tamamlayan, koşullu salıverilmesine bir yıl veya daha az süre kalan iyi hâlli hükümlülerin talebi hâlinde, cezalarının koşullu salıverilme tarihine kadar olan kısmının denetimli serbestlik tedbiri uygulanmak suretiyle infazına, ceza infaz kurumu idaresince hükümlü hakkında hazırlanan değerlendirme raporu dikkate alınarak, infaz hâkimi tarafından karar verilebilir. (2) Açık ceza infaz kurumuna ayrılma şartları oluşmasına karşın, iradesi dışındaki bir nedenle açık ceza infaz kurumuna ayrılamayan veya bu nedenle kapalı ceza infaz kurumuna geri gönderilen iyi hâili hükümlüler, açık ceza infaz kurumuna ayrılma şartlarının oluşmasından itibaren en az altı aylık sürenin geçmiş olması durumunda, diğer şartları da taşımaları hâlinde, birinci fıkrada düzenlenen infaz usulünden yararlanabilirler." 31/01/2013 tarihli ve 28545 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6411 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ile Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanunda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un 13. maddesi ile 5275 sayılı Kanuna eklenen geçici 4. maddeye göre; (1) Bu Kanunun 105/A maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinde ve ikinci fıkrasında belirtilen altı aylık süre şartı ile birinci fıkrasının (b) bendinde belirtilen cezanın belirli bir süre infaz edilmesine ilişkin şart 31/12/2015 tarihine kadar uygulanmaz.”, 11/04/2012 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6291 sayılı Kanun ile 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun’a eklenen 105/A maddesinin 7. fıkrasında düzenlenen “ Hükümlü hakkında; a) İşlediği iddia olunan başka bir suçtan dolayı 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 100 üncü maddesinde sayılan nedenlerle tutuklama kararı verilmesi, b) Denetimli serbestlik tedbiri uygulanmaya başlanmasından önce işlediği iddia olunan ve cezasının üst sınırı yedi yıldan az olmayan bir suçtan dolayı soruşturma veya kovuşturmaya devam edilmesi, c) Denetimli serbestlik tedbiri uygulanmaya başlandıktan sonra işlediği iddia olunan ve cezasının alt sınırı bir yıl veya daha fazla olan kasıtlı bir suçtan dolayı soruşturma veya kovuşturma başlatılması, hâlinde, denetimli serbestlik müdürlüğünün talebi üzerine, infaz hâkimi tarafından, hükümlünün kapalı ceza infaz kurumuna gönderilmesine karar verilir. Hükümlü hakkında soruşturma sonucunda kovuşturmaya yer olmadığı veya kovuşturma sonucunda beraat, ceza verilmesine yer olmadığı, davanın reddi veya düşme kararı verilmesi hâlinde, hükümlünün cezasının infazına denetimli serbestlik tedbiri uygulanarak devam olunmasına infaz hâkimi tarafından karar verilir.” şeklindeki düzenlemeler uyarınca, denetimli serbestlik tedbiri uygulanmaya başlandıktan sonra işlediği iddia olunan ve cezasının alt sınırı bir yıl veya daha fazla olan kasıtlı bir suçtan dolayı hakkında soruşturma ve kovuşturma başlatılan hükümlünün,denetimli serbestlik tedbiri uygulanmak üzere tahliye edildiği 13/04/2012 tarihinden koşullu salıverme tarihine kadar olan süreyi kapalı cezaevinde geçirmek üzere, infaz hâkimliği tarafından kapalı ceza infaz kurumuna gönderilmesine karar verilmesi gerektiği gözetilmeden itirazın reddi yerine yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmediğinden, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumunun ihbar olunduğu anlaşılmış olmakla, GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:Her ne kadar Anayasa Mahkemesi 26.12.2013 tarih 2013/133 esas ve 2013/169 sayılı kararı ile 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun’a 5.4.2012 günlü, 6291 sayılı Kanun’un 1. maddesiyle eklenen 105/A maddesinin (7) numaralı fıkrasının (b) ve (c) bentlerinin Anayasa’ya aykırı olduklarından bahisle iptallerine karar vermiş ise de; Yargıtay Ceza Genel Kurulunun, 06.04.2010 gün ve 76/77, 15.11.2005 gün ve 132/128 sayılı kararlarında vurgulandığı üzere kanun yararına bozma, kesinleşen hükümde, verildiği zaman yürürlükte bulunan usul ve maddi hukuka ilişkin hukuka aykırılıkların giderilmesi ile sınırlı olduğundan, sonradan gerçekleşen yasa maddesinin iptali yada değişikliklerine dayanılarak bu olağanüstü yasa yoluna başvurulamayacağı gibi Yargıtay tarafından da kanun yararına bozma gerekçesi yapılamaz.Açıklanan nedenlerle; Kanun yararına bozma istemine dayanan Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının ihbar yazısı, incelenen dosya içeriğine göre yerinde görüldüğünden istemin KISMEN KABULÜ ile;Hırsızlık suçundan hükümlü E.. G.. hakkında verilen İzmir 1. Çocuk Ağır Ceza Mahkemesinin 16.07.2013 tarih ve 2013/273 değişik iş sayılı kararının 5271 sayılı CMK.nın 309/4 maddesi uyarınca BOZULMASINA, Denetimli Serbestlik Tedbiri Kararının infazına başlandığı 16.04.2012 tarihi ile işlendiği iddia edilen ikinci suç tarihi olan 21.04.2012 tarihleri arasında geçen sürenin cezaevinde geçen süre olarak İNFAZINDAN SAYILMASINA, 09.06.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.