Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 20690 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 30645 - Esas Yıl 2013





Tebliğname No : 6 - 2013/275226MAHKEMESİ : Balıkesir 1. Asliye Ceza MahkemesiTARİHİ : 07/02/2013NUMARASI : 2012/197 (E) ve 2013/74 (K)SUÇ : Hırsızlık, mala zarar verme, konut dokunulmazlığını ihlalMahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:Sanığın yokluğunda verilen karar, bildirilmiş olduğu adresinde, eşine 29/03/2013 tarihinde tebliğ edilmiş ise de, sanığın söz konusu tarihte Balıkesir L Tipi Kapalı Cezaevinde başka suçtan tutuklu bulunduğu anlaşıldığından, temyizin süresinde yapıldığı kabul edilerek yapılan incelemede;I-Sanık hakkında mala zarar verme suçundan kurulan hükmün temyiz incelemesinde;Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçun sanık tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir.Ancak;Kasten işlemiş olduğu suçtan dolayı hapis cezasıyla mahkumiyetin yasal sonucu olarak sanığın, 5237 sayılı TCK'nın 53/1-c bendinde belirtilen haklardan aynı maddenin 2. fıkrası uyarınca hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar yalnızca, kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından ise anılan maddenin 3. fıkrası uyarınca mahkum olduğu hapis cezasından koşullu salıverilinceye kadar yoksun bırakılmasına karar verilmesi gerektiğinin düşünülmemesi, Bozmayı gerektirmiş, sanık U.. Ö..'in temyiz itirazı bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK’un 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, hüküm fıkrasından TCK'nın 53. maddenin uygulanmasına ilişkin bölümün çıkarılarak, yerine ''TCK'nın 53/1. maddesinde belirtilen ve 53/3. maddesindeki kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri dışındaki haklardan mahkum olduğu hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar; 53/3. maddesi gözetilerek 53/1-c maddesi uyarınca kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından ise koşullu salıverilme tarihine kadar yoksun bırakılmasına'' cümlesinin eklenmesi suretiyle, diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,II-Sanık hakkında hırsızlık ve konut dokunulmazlığının ihlali suçlarından kurulan hükümlerin temyiz incelemesinde;Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçların sanık tarafından işlendiğini kabulde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir.Ancak;1- Sanık hakkında hırsızlık suçundan hüküm kurulurken, suç tarihinde değer tespit tutanağına göre toplam 50 TL olan 10 adet örgü eldiven çalan sanık hakkında TCK'nun 145. maddesinin uygulanıp uygulanmayacağının tartışılmaması,2-Müştekinin, 05/01/2012 olan müracaat tarihinden 4-5 gün kadar önce bakım ve gözetiminden sorumlu olduğu ağbisine ait evi kontrol ettiğinde hırsızlık olayı olduğunu anlayarak şikayetçi olduğu beyan etmesi karşısında, konut dokunulmazlığını ihlal eyleminin hangi zaman diliminde gerçekleştiğinin belli olmaması sebebiyle, şüpheden sanık yararlanır ilkesi gereği sanığın üzerine atılı konut dokunulmazlığını ihlal suçunun gündüz vakti işlendiğinin kabulü ile hüküm kurulması gerekirken, 5237 sayılı TCK'nın 116/1 maddesi yerine 116/4 maddesinin uygulanması suretiyle fazla ceza tayin edilmiş olması,3-5237 sayılı TCK'nın 53/1. maddesinin (c) fıkrasında yer alan ve koşullu salıverme tarihine kadar süren hak yoksunluğunun sadece sanığın “kendi altsoyu” üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından olduğunun gözetilmemesi suretiyle aynı maddenin üçüncü fıkrasına aykırı davranılması,Bozmayı gerektirmiş, sanık U.. Ö..'in temyiz itirazı bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye kısmen uygun kısmen aykırı olarak BOZULMASINA, 10.06.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.