Tebliğname No : 2 - 2013/151545MAHKEMESİ : Büyükçekmece 8. Asliye Ceza MahkemesiTARİHİ : 21/09/2012NUMARASI : 2012/400 (E) ve 2012/85 (K)SUÇ : Karşılıksız yararlanmaMahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:Usulüne uygun olarak katılma talebinde bulunan müşteki vekilinin talebi hakkında bir karar verilmediği anlaşılmakla, suçtan zarar gören kurumun katılma talebinin 5271 sayılı CMK'nın 237/2. maddesi uyarınca kabulüne karar verilmekle yapılan incelemede;Ceza Yargılama Yasasında mahkemeye gelmemiş sanık hakkında duruşma yapılamayacağına ilişkin temel kuralın istisnalarından biri olarak öngörülen 5271 sayılı CMK'nın 193/2. maddesinin "ilk bakışta eylemin suç oluşturmayacağı ve derhal beraat kararı verilebilecek" hâllerle sınırlı olarak uygulanabileceği, bu hâller dışında, mutlaka sanığın sorgusunun yapılmasının gerektiği gözetilmeyip, sanığın savunması yöntemince saptanmadan hüküm kurulması,Bozmayı gerektirmiş,katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, diğer yönleri incelenmeyen hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, 09.06.2014 tarihinde oy çokluğu ile karar verildi.MUHAFEFET ŞERHİSuç Tespit Tutanağı’nın düzenlenme sebebi sadece “kayıtsız-mühürsüz sayaçtan elektrik kullanmak” olup, söz konusu sayacın değiştirilerek kullanıldığına veya tüketim kaydına engel olunduğuna dair hiçbir tespit mevcut değildir. Tam tersine kullanılan elektriğin sayaçtan geçtiği ve tutanak düzenlenirken kesildiği anlaşılmaktadır.Suç tespit etmeyen bu tutanak temel alınarak ve başkaca bir soruşturma yapılmadan düzenlenen iddianamenin CMK’nun 174. maddesine dayanılarak iadesi yoluna gidilmesi mümkünken bu yapılmamıştır.Kovuşturma evresinde yapılan araştırmaları rağmen sanığa ulaşılamamış, müşteki kuruluştan bilgilerin getirtilmesi, katılma dilekçesi verilmesi, keşif yapılması ve teknik bilirkişiden rapor alınması gibi işlemlerin ardından yapılan delil değerlendirilmesinde atılı suçun unsurlarının oluşmadığı gerekçesiyle CMK’nun 223/2-a maddesi gereğince beraat hükmü kurulmuştur.Açıkça görülüyor ki ne soruşturma evresinde ne de kovuşturma evresinde sayaçtan geçirilmeksizin elektrik kullanıldığına dair bulgu bulunmadığı, dolayısıyla TCK’nun 163. maddesinin üçüncü fıkrasındaki “ve tüketim miktarının belirlenmesini engelleyecek şekilde tüketilmesi” şartının mevcut olmadığı açıktır.Ayrıca böyle durumlarda sayacın sökülmeyip, kullanıcının sözleşme yapması yoluna yönlendirilmesi de ortada karşılıksız yararlanma olgusunun bulunmadığını göstermektedir.CMK’nun 193. maddesine 5353 sayılı Kanun’un 28. maddesiyle eklenen ikinci fıkrada aynen şu hüküm mevcuttur: “Santk hakkında, toplanan delillere göre mahkûmiyet dışında bir karar verilmesi gerektiği kanısına varılırsa, sorgusu yapılmamış olsa da dava yokluğunda bitirilebilir.”Anılan hükmün değişiklik gerekçesi de şu şekildedir. “5271 sayılı Kanunun 193 üncü maddesine bir fıkra eklenmiştir. Buna göre, sanık hakkında, toplanan delillere göre mahkûmiyet dışında bir karar verilmesi gerektiği kanısına varılırsa, sorgusu yapılmamış olsa dahi dava gıyabında bitirilebilir. Böylece sanığın lehine bir düzenleme getirilmiş ve gereksiz yere davanın uzaması önlenmek istenmiştir.”Yüksek Daire çoğunluğunun bozma ilamında belirttiği şekilde “ilk bakışta eylemin suç oluşturmayacağı ve derhal beraat kararı verilebilecek hallerle sınırlı olarak uygulanabileceği” sınırlamasına madde hükmünde de değişiklik gerekçesinde de yer verilmemiştir.CMK’nun 193. maddesinin ikinci fıkrasının açık hükmü karşısında; toplanan deliller beraat kararı verilmesi kanaatine vardırdığında sanığın sorgusunun yapılmasına gerek bulunmadığı, kaynaklarımızın vaktinde ve doğru sonuç almak yolunda özenli kullanılması gerektiği, eksik soruşturmayla açılan davada sanığın aleyhine bir uygulama olacak şekilde mutlaka sorgusunun yapılmasını şart koşmanın dayanağının olmadığı, usul ekonomisi ile adalet duygusunun da böyle gerektirdiği, Büyükçekmece 8. Asliye Ceza Mahkemesinin beraat hükmünün onanmasının yerinde olacağı düşüncesindeyim.Açıkladığım sebeplerle 2014/635 sayılı bozma ilamına muhalifim.09.06.2014
Bilmeniz halinde fark yaratacak kararlar
SANIĞIN DENETİM SÜRESİ İÇİNDE YENİ BİR SUÇ İŞLEMESİ - ZAMANAŞIMI
Normal
0
21
false
false
false
TR
X-NONE
X-NONE
MicrosoftInternetExplorer4
Malların teslimi usulen kanıtlanmadan faturaların davacının kendi defterlerinde kayıtlı olması tek başına malın teslim edildiğinin kanıtı olarak kabul edilemez.
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının bozma kararına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.- K A R A R -Davacı vek
Banka havalesi - açıklama bulunmaması - İİK 169/a
T.C. YARGITAY 12. Hukuk Dairesi T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A Y A R G I T A Y İ L A M IESAS NO : 2015/13830KARAR NO : 2015/25321 İNCELENEN KARARINMAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 5. İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ : 24/02/20
Yargıtay
Yargıtay Karar Arama
Yargıtay Hukuk Dairesi Kararları Arama
Yargıtay Ceza Dairesi Kararları Arama
Yargıtay Karar Arama Nasıl Yapılır ?
Yargıtay Daire Bilgileri İle Dosya Sorgulama
Yargıtay Yerel Mahkeme Bilgileri İle Dosya Sorgulama
Yargıtay Kanunu
Yargıtay İş Bölümü
Yargıtay Haberleri
Karar Arama
Yargıtay Kararları
Yargıtay Hukuk Dairesi Kararları
Yargıtay Ceza Dairesi Kararları
BAM Kararları
Danıştay Kararları
Anayasa Mahkemesi Kararları
Uyuşmazlık MAhkemesi Kararları
Karar Arama Nasıl Yapılır?
Emsal Karar ve Emsal Karar Arama Nedir?
Yargıtay Karar Arama Nasıl Yapılır?
BAM Karar Arama Nasıl Yapılır?
Danıştay Karar Arama Nasıl Yapılır?
Anayasa Mahkemesi Karar Arama Nasıl Yapılır?