Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 20570 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 17494 - Esas Yıl 2013





Tebliğname No : 11 - 2009/259216MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 3. Asliye Ceza MahkemesiTARİHİ : 18/03/2009NUMARASI : 2008/758 (E) ve 2009/233 (K)SUÇ : Bilişim suretiyle hırsızlıkMahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçun sanık tarafından işlendiğini kabulde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir.Ancak;Sanığın, bir şekilde haksız olarak ele geçirdiği katılan M.. S..'ın müdürü olduğu şirkete ait bankacılık bilgilerini kullanarak, internet aracılığıyla, katılan şirketin Albaraka Türk Katılım Bankası Pendik Şubesi bünyesindeki hesabından, kendine ait Yapı Kredi Bankası Samsun Şubesinde bulunan hesabına 2.895 TL parayı havale ettiğinin kabul edilip anlaşılması karşısında; sanığın kastının katılanın banka hesabında bulunan parayı bilişim sistemini kullanmak suretiyle kendisinin kullanımındaki banka hesabına geçirmeye, katılanın rızasına aykırı olarak mal varlığında azalmaya neden olmaya, başka bir anlatımla var olan veriyi başka bir yere göndermekten ziyade, bu verinin temsil edildiği parayı alarak mal edinmeye yönelik olduğu, eyleminin 5237 sayılı TCK'nın 142/2-e maddesine uyan hırsızlık suçunu oluşturduğu gözetilmeksizin, yazılı şekilde anılan Yasanın 244. maddesinden hüküm kurulması,Kabule göre de; 1-Sanık hakkında kurulan hükümde, hüküm fıkrasında temel cezanın alt sınırdan belirlenmesine karar verildiğinin belirtilmesine ve bu doğrultuda hapis cezasının alt sınırdan tayin olunmasına karşın ayrıca yasal ve yeterli gerekçe gösterilmeden aynı gerekçeyle adli para cezasına esas alınması gereken tam gün sayısının alt sınırdan uzaklaşılarak tayini suretiyle çelişkiye düşülmesi,2-Sanık hakkında 5237 sayılı TCK’nın 53/1. maddesinin (c) fıkrasındaki velayet hakkından, vesayet veya kayyımlığa ait bir hizmette bulunmaktan yoksunluğun, kendi altsoyu açısından koşullu salıverme tarihine; kendi altsoyu dışındaki kişiler yönünden ise, cezasının infazı tamamlanıncaya kadar süreceğinin gözetilmemesi,3-6352 sayılı yasanın 100. maddesi ile CMK'nın 324. maddesinin dördüncü fıkrasına eklenen cümle gereğince, sanığa yüklenen yargılama giderinin 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 106. maddesindeki terkin edilmesi gereken tutardan az olması sebebiyle sanığa yüklenemeyeceğinin gözetilmemesi,Bozmayı gerektirmiş, sanık G.. D..'ın temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle isteme uygun olarak BOZULMASINA, 1412 sayılı CMUK'nun 326/son maddesi uyarınca sanığın kazanılmış hakkının korunmasına, 09.06.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.