Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü:Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hâkimin takdirine göre; suçun suça sürüklenen çocuk tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.Ancak; Suç tarihinde 15 yaşından küçük olan suça sürüklenen çocuk hakkında 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanunu’nun 35/1 maddesi uyarınca hakkında sosyal inceleme yaptırılmaması ve sosyal inceleme raporu aldırılmama nedeninin gerekçeli kararda belirtilmemesi,Kabule göre de; 1-16.10.2011 tarihli tutanak içeriği, mağdur ve tanık beyanları ile tüm dosya kapsamına göre, suça sürüklenen çocuğun mağdura ait paralar ile bir karton sigarayı aldıktan sonra tanık ile karşılaşınca aldığı sigarayı yere atarak kaçmaya başladığı, durumun mağdura bildirilip mağdurun çantasını kontrol ederek cüzdanının çalındığını farketmesinden sonra tanık ile beraber suça sürüklenen çocuğun kaçtığı yöne giderek suça sürüklenen çocuğu görerek kovaladıkları sırada olay yerine gelen kolluk görevlileri tarafından suça sürüklenen çocuğun yakalandığının anlaşılması karşısında; suça sürüklenen çocuğa atılı eylem tamamlandığı halde hakkında TCK'nın 35. maddesi uyarınca indirim yapılmak suretiyle eksik cezaya hükmedilmesi,2-6352 sayılı yasanın 100. maddesi ile CMK'nın 324. maddesinin dördüncü fıkrasına eklenen cümle gereğince, suça sürüklenen çocuğa yüklenen yargılama giderinin 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 106. maddesindeki terkin edilmesi gereken tutardan az olması sebebiyle Devlet Hazinesine yüklenmesine karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,Bozmayı gerektirmiş, o yer Cumhuriyet Savcısı ile suça sürüklenen çocuk M.. D.. müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan,hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, 09.06.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.