MADDİ HATAY A R G I T A Y İ L A M IEsas No : 2015/15452 Karar No : 2015/20461Tebliğname No : KD - 2015/380227Hırsızlık ve mala zarar verme suçlarından sanıklar Ö.. A..,S.. Y.. ve İ.. Y.. hakkında yapılan duruşma sonunda; mahkumiyetlerine ilişkin Çubuk Asliye Ceza Mahkemesince verilen 16.07.2013 tarih 2012/269 esas ve 2013/468 karar sayılı ilamın sanıklar tarafından temyizi üzerine Yargıtay 13. Ceza Dairesi’nin 12.10.2015 tarih ve 2014/30261-2015/15207 sayılı ilamı ile sanıklar Ö.. ve S..bakımından düzeltilerek onanmasına ve sanık İ.. hakkında ise bozulmasına karar verildiği, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 07.12.2015 tarih ve 2015/380227 sayılı yazısı ile mala zarar verme suçu yönünden karar verilmediği belirtilerek karar düzeltme talebinde bulunulması üzerine dosya Daireye gönderilmekle okunarak gereği görüşülüp düşünüldü: TÜRK MİLLETİ ADINAYargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 07.12.2015 tarih ve 2015/380227 sayılı karar düzeltme istemi yerinde görülmüş olduğundan Dairemizin 12.10.2015 tarih ve 2014/30261-2015/15207 sayılı kararında sehven "ve mala zarar verme" ibaresinin yazılmadığının anlaşılması ile hükmün kaldırılarak yapılan incelemede;I-Sanıklar Ö.. A.. ve S.. Y.. hakkında hırsızlık ve mala zarar verme suçundan kurulan hükümlere yönelik yapılan incelemede;Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçların sanık tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede, usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir.Ancak;1-Sanık S.. Y..'ın tekerrüre esas alınan ilamının infaz edildiği tarihinden itibaren 3 yıllık süre geçmiş olması nedeniyle TCK'nın 58/2-b maddesi uyarınca tekerrür hükümlerinin uygulanmayacağının gözetilmemesi, 2-Anayasa Mahkemesi'nin 08.10.2015 günlü, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı, 24.11.2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete'de yayınlanan kısmi iptal kararı uyarınca, 5237 Sayılı TCK 53. madde 1. fıkra b. bendinde düzenlenen “seçme ve seçilme ehliyetinden ve diğer siyasi hakları kullanmaktan yoksun bırakılmasına” hükmünün iptal edilmesi nedeniyle uygulanamayacağının gözetilmesi zorunluluğu ve kasten işlemiş olduğu suç dolayısıyla hapis cezasıyla mahkûmiyetin yasal sonucu olarak sanığın, 5237 sayılı TCK’nın 53/1. maddesinin (a), (c), (d) ve (e) bentlerinde yazılı haklardan aynı maddenin 2. fıkrası uyarınca cezanın infazı tamamlanıncaya kadar, kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından ise anılan maddenin 3. fıkrası uyarınca mahkûm olduğu hapis cezasından koşullu salıverilinceye kadar yoksun bırakılmasına karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde hüküm kurulması,Bozmayı gerektirmiş, sanıklar Ö.. A.. ve S.. Y..'ın temyiz itirazı bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye kısmen uygun olarak BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK'un 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, hüküm fıkralarından sanık S.. bakımından TCK’nın 58. maddesinin uygulanması ile ilgili fıkra çıkarılmak ve sanıklar bakımından da “TCK'nın 53. maddesinin uygulanmasına ” ilişkin bölümün çıkartılarak, yerine “Kasten işlemiş olduğu suç için hapis cezasıyla mahkûmiyetin yasal sonucu olarak sanığın, 5237 sayılı TCK’nın 53/1.maddesinin (a), (c), (d) ve (e) bentlerinde yazılı haklardan aynı maddenin 2. fıkrası uyarınca cezanın infazı tamamlanıncaya kadar, kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından ise anılan maddenin 3. fıkrası uyarınca mahkûm olduğu hapis cezasından koşullu salıverilinceye kadar yoksun bırakılmasına” cümlesinin eklenmesi suretiyle, diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, II-Sanık İ.. Y.. hakkında hırsızlık ve mala zarar verme suçundan kurulan hükümlere yönelik yapılan incelemede;Sanığın savunmasında atılı suçlamayı kabul etmediği dosyada suçun sanık tarafından işlendiğine ilişkin, sanıklar Ö.. ve S..'ın atfı cürüm mahiyetindeki beyanlarından başka; hükümlülüğüne yeterli hukuka uygun, kuşkudan uzak, kesin ve inandırıcı delil bulunmadığı gözetilmeden, beraati yerine yetersiz gerekçe ile yazılı şekilde mahkumiyetlerine karar verilmesi,Kabule göre de;Anayasa Mahkemesi'nin 08.10.2015 günlü, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı, 24.11.2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete'de yayınlanan kısmi iptal kararı uyarınca, 5237 Sayılı TCK 53.madde 1.fıkra b. bendinde düzenlenen “seçme ve seçilme ehliyetinden ve diğer siyasi hakları kullanmaktan yoksun bırakılmasına” hükmünün iptal edilmesi nedeniyle uygulanamayacağının gözetilmesi zorunluluğu ve kasten işlemiş olduğu suç dolayısıyla hapis cezasıyla mahkûmiyetin yasal sonucu olarak sanığın, 5237 sayılı TCK’nın 53/1.maddesinin (a), (c), (d) ve (e) bentlerinde yazılı haklardan aynı maddenin 2. fıkrası uyarınca cezanın infazı tamamlanıncaya kadar, kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından ise anılan maddenin 3. fıkrası uyarınca mahkûm olduğu hapis cezasından koşullu salıverilinceye kadar yoksun bırakılmasına karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde hüküm kurulması,Bozmayı gerektirmiş, sanık İ.. Y..'ın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye kısmen uygun olarak BOZULMASINA, 21.12.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.