MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSUÇ : Hırsızlık, mala zarar vermekHÜKÜM : MahkumiyetMahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:I-Sanık hakkında mala zarar verme suçundan kurulan hükmün incelenmesinde;Sanık hakkında mala zarar verme suçu ile ilgili olarak verilen “hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına” ilişkin kararlara karşı, aynı Yasanın 231/12. maddesi uyarınca itiraz yolu açık olup, temyiz olanağı bulunmadığından, 5271 sayılı CMK'nın 264/1. maddesi uyarınca sanık ...'ın yasa yolu merciinde yanılması, haklarını ortadan kaldırmayacağından, aynı maddenin 2. fıkrasına göre itirazı incelemeye yetkili ve görevli mahkemeye iletilmek üzere, dosyanın bu suç bakımından incelenmeksizin İADESİNE, II-Sanık hakkında hırsızlık suçundan kurulan hükmün incelenmesinde;Sanığın savunmasında bildirdiği adreste aynı çatı altında oturan ve okuma yazma bilmediği dosyada mevcut temyiz dilekçesine ekli noter satış sözleşmesi ile anlaşılan annesi Nezahat Karaçar'a TK 24. maddesine aykırı şekilde komşuya haber verilerek komşunun huzurunda parmak basmak suretiyle imzası alınması gerekirken sadece imzası alınmak suretiyle tebliğ yapılmış olduğunun anlaşılması karşısında, temyiz istemi süresinde kabul edilerek tebliğnamede temyiz talebinin reddine dair düşünceye iştirak edilmemiştir. Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçun sanık tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede, usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir.Ancak;1-Kolluk tarafından düzenlenen yakalama tutanağı içeriğine göre, sanığın yakalandığında çalmış olduğu teybi attığı yeri göstermek suretiyle mağdura iadeyi sağladığı anlaşılmış ise de sanığın mahkeme savunmasında kolluk tarafından durdurulduklarında bahse konu teybin elinde olduğunu ifade etmiş olması karşısında, bahse konu tutanak altında imzası bulunan tanıkların dinlenerek çelişkinin giderilerek sonucuna göre, sanığın yer gösterimi ile suç eşyasının mağdura iadesi sağlandığının anlaşılması halinde iadenin kısmen veya tamamen olup olmadığı da ayrıca irdelenerek hakkında TCK'nın 168. maddesinin uygulanıp uygulanmayacağının tartışılması gerektiğinin gözetilmemesi,2-“Anayasa Mahkemesi'nin 08.10.2015 günlü, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı, 24.11.2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete'de yayınlanan kısmi iptal kararı uyarınca, 5237 Sayılı TCK 53. madde 1. fıkra b. bendinde düzenlenen “seçme ve seçilme ehliyetinden ve diğer siyasi hakları kullanmaktan yoksun bırakılmasına” hükmünün iptal edilmesi nedeniyle uygulanamayacağının gözetilmesi zorunluluğu ve kasten işlemiş olduğu suç dolayısıyla hapis cezasıyla mahkûmiyetin yasal sonucu olarak sanığın, 5237 sayılı TCK’nın 53/1.maddesinin (a), (c), (d) ve (e) bentlerinde yazılı haklardan aynı maddenin 2. fıkrası uyarınca cezanın infazı tamamlanıncaya kadar, kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından ise anılan maddenin 3. fıkrası uyarınca mahkûm olduğu hapis cezasından koşullu salıverilinceye kadar yoksun bırakılmasına karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde hüküm kurulması,Bozmayı gerektirmiş, sanık ...'ın temyiz itirazı bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, 21.12.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.