Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 20220 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 31840 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSUÇ : Hırsızlık, işyeri dokunulmazlığının ihlali, mala zarar vermeHÜKÜM : MahkumiyetMahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:I) Sanık hakkında hırsızlık ve mala zarar verme suçlarından kurulan hükümlerin temyiz incelemesinde;Hırsızlık suçuna konu eşyanın önem ve değeri, meydana gelen zararın ağırlığı dikkate alınarak 5237 sayılı TCK'nın 61. maddesi uyarınca temel ceza belirlenirken alt sınırdan hüküm kurulması aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçların sanık tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir.Ancak; 1- ... Asliye Ceza Mahkemesinin 2011/689-2012/66 sayılı ilamının suç tarihinden sonra kesinleşmiş olması nedeniyle tekerrüre esas alınamayacağı ancak sanığın adli sicil kaydına esas olan ... Asliye Ceza Mahkemesinin 2004/560-2006/128 sayılı ilamının tekerrüre esas alınması gerektiğinin gözetilmemesi,2- Anayasa Mahkemesi'nin 08.10.2015 günlü, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı, 24.11.2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete'de yayınlanan kısmi iptal kararı uyarınca, 5237 Sayılı TCK 53.madde 1.fıkra b. bendinde düzenlenen “seçme ve seçilme ehliyetinden ve diğer siyasi hakları kullanmaktan yoksun bırakılmasına” hükmünün iptal edilmesi nedeniyle uygulanamayacağının gözetilmesi zorunluluğu ve kasten işlemiş olduğu suç dolayısıyla hapis cezasıyla mahkûmiyetin yasal sonucu olarak sanığın, 5237 sayılı TCK’nın 53/1.maddesinin (a), (c), (d) ve (e) bentlerinde yazılı haklardan aynı maddenin 2. fıkrası uyarınca cezanın infazı tamamlanıncaya kadar, kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından ise anılan maddenin 3. fıkrası uyarınca mahkûm olduğu hapis cezasından koşullu salıverilinceye kadar yoksun bırakılmasına karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde hüküm kurulması,3- Sanıklar hakkında ortak yapılan yargılama giderlerinin paylarına düşen miktarlar da ayrı ayrı alınması yerine, “müteselsilen” alınmasına karar verilmesi suretiyle, 5271 sayılı CMK’nın 326/2. maddesine aykırı davranılması, Bozmayı gerektirmiş, sanık ...'ın temyiz itirazı bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi aracılığıyla 1412 sayılı CMUK'un 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, hüküm fıkralarından “... Asliye Ceza Mahkemesinin 2011/689-2012/66 sayılı ilamının” cümlesi çıkartılıp yerine “... Asliye Ceza Mahkemesinin 2004/560-2006/128 sayılı ilamının'' mükerrirliğe esas alınmasına, ancak karşı temyiz bulunmaması nedeniyle 1412 sayılı CMUK'un 326/son maddesi uyarınca sanığın kazanılmış hakkı korunarak, 5275 sayılı Kanunun 108/2. maddesi gereğince mükerrir olan sanık hakkında koşullu salıverme süresine eklenecek miktarın, ... Asliye Ceza Mahkemesinin 2011/689-2012/66 sayılı ilamına konu 10 ay hapis cezası esas alınarak belirlenmesine, ayrıca hüküm fıkrasından “TCK'nın 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin bölümün” çıkartılarak, yerine “Kasten işlemiş olduğu suç için hapis cezasıyla mahkûmiyetin yasal sonucu olarak sanığın, 5237 sayılı TCK’nın 53/1.maddesinin (a), (c), (d) ve (e) bentlerinde yazılı haklardan aynı maddenin 2. fıkrası uyarınca cezanın infazı tamamlanıncaya kadar, kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından ise anılan maddenin 3. fıkrası uyarınca mahkûm olduğu hapis cezasından koşullu salıverilinceye kadar yoksun bırakılmasına” ve yine yargılama giderine ilişkin hüküm fıkrasından “müştereken ve müteselsilen” sözcüğü çıkarılıp, yerine “payları oranında ayrı ayrı“ sözcüğünün eklenmesi suretiyle cümlelerinin eklenmesi suretiyle, diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,II) Sanık hakkında işyeri dokunulmazlığını bozma suçundan kurulan hükmün temyiz incelemesinde; Müşteki ve tanıkların açık beyanları ve olay yeri inceleme raporundan, hırsızlık yapılan yerin müştekiye ait işyerinden bağımsız ve müştemilat dahilinde olmayan, yalnızca eşyaların muhafaza edilmesi amacına hasredilmiş bir depo olduğunun anlaşılması karşısında, bahse konu depo niteliğinde bulunan binaların 5237 sayılı TCK'nın 116/2. maddesi anlamında işyeri sayılmayacağı gözetilmeden, sanığın yüklenen işyeri dokunulmazlığını ihlal suçundan dolayı beraati yerine, yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi,Bozmayı gerektirmiş, sanık ...'ın temyiz itirazı bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin açıklanan nedenle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, bozmanın kararı temyiz etmeyen sanık ...'ya sirayetine, 17.12.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.