Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 2 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 29708 - Esas Yıl 2014





Hırsızlık, konut dokunulmazlığını ihlal ve mala zarar verme suçlarından 13 yıl 68 ay 62 gün hapis cezasına hüküm özlü ...'nün, Konya E Tipi Kapalı Ceza infaz Kurumunda cezasının infazı sırasında ziyaretçi görüş listesini değiştirme talebinin reddine ilişkin anılan İnfaz Kurumu Müdürlüğünün 07/04/2014 tarihli ve 2014/1917 sayılı işlemine yapılan itirazın kabulüne dair Konya İnfaz Hakimliğinin 25/04/2014 tarihli ve 2014/1187-1201 sayılı kararına itirazın reddine ilişkin Konya 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 05/05/2014 tarihli ve 2014/757 değişik iş sayılı kararına karşı Adalet Bakanlığının 23/06/2014 tarih ve 2014/12827/42826 sayılı yazısı ile Kanun Yararına Bozma isteminde bulunulduğundan bu işe ait dava dosyasının Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 14/07/2014 tarih ve 2014/251032 sayılı tebliğnamesiyle dairemize gönderilmekle incelendi.MEZKUR İHBARNAMEDE;Dosya kapsamına göre, 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun'un 83/1. maddesindeki "Hükümlü, belgelendirilmesi koşuluyla eşi, üçüncü dereceye kadar kan ve kayın hısımları ile vasisi veya kayyımı tarafından haftada bir kez ve ayrıca kuruma kabullerinde, zorunlu hâller dışında bir daha değiştirilmemek üzere, ad ve adreslerini bildirdiği en fazla üç kişi tarafından, yarım saatten az ve bir saatten fazla olmamak üzere çalışma saatleri içinde ziyaret edilebilir." hükmü ile Hükümlü ve Tutukluların Ziyaret Edilmeleri Hakkında Yönetmeliğin 9/2. maddesindeki "Hükümlü ve tutuklular, birinci fıkrada sayılanlar dışında kalan üç ziyaretçisinin adı ve soyadı ile bilmesi hâlinde adresini ceza infaz kurumuna kabulünden ve kendisine bu hususun tebliğ edildiği tarihten itibaren 60 gün içinde bildirir. Bu ziyaretçiler, ölüm, ağır hastalık, doğal afet, hükümlü ve tutuklunun nakli ya da ziyaretçinin ziyaret olanağını ortadan kaldıracak yerleşim yeri değişikliği gibi zorunlu hâller dışında değiştirilemez" hükmü birlikte değerlendirildiğinde, 60 günlük süre içinde bir kişinin bulunduğu ziyaretçi listesi bildiren hükümlünün, ziyaretçi listesinde bulunmayan Murat Kılışcı isimli ziyaretçi yerine Mücahit Öz isimli ziyaretçinin yazılması talebinin Murat Kılışcı'nın ziyaretçi listesinde yer almadığı gözetilerek değişiklik talebinin reddi gerektiği cihetle, merciin itirazın kabulü yerine yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmediğinden 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumunun ihbar olunduğu anlaşılmış olmakla, GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: Bir hukuk devletinde hak arama yollarının yeterli ve sağlıklı olarak işlemesi önemlidir. Çünkü hukuk devletinin bireylerine tanıdığı temel hak ve özgürlüklerin aktif bir biçimde korunması ancak yeterli ve sağlıklı olarak işleyen hak arama yollarıyla olur. Anayasa'nın 114. maddesinde, idarenin hiçbir eylem ve işleminin yargı denetimi dışında bırakılamayacağının ifade edilmesi hususu, herhalde davanın kabulünü gerektiren bir sebep olarak algılanmamalıdır. İdari işlem ve eylemlerin yargı denetimi altında bulundurulmasından anlaşılması gereken husus, o işlem ve eylemlerin yetkili organlarca kanunun koyduğu esas ve şekillere ve kanunun maksadına uygun olarak yapılmış olup olmadığının yargı mercilerince denetlenmesi faaliyetidir. Yine hukuk devleti ilkesinin unsurlarından bir tanesi, devlete ait organların iş ve işlemlerinde, muhatabın kim olduğuna bakılmaksızın eşit muamele yapılmasıdır. Ancak, bunun temininin şartlarından birisi; kanun refarans alınarak belirlenen kuralların, bireylerin devlet tarafından nasıl muamele göreceğini öngörebilmesini ifade eder şekilde açık, anlaşılır,tartışmasız olması gerekir. Bu hal, Kanun yararına bozma yoluyla önümüze gelen olayda, hükümlülerin yasal ziyaretçisi dışında kalan üç ziyaretçisinin ismini bildirmesine dair ihtaratın da yer aldığı, ceza infaz kurumuna ilk gelen hükümlülerin uyması gereken kurallara ilişkin belgenin, hükümlü İbrahim Sütçü'ye kapalı infaz kurumunca 28.11.2012 günü tebliğ edildiği, bu bildirimin tebliğden itibaren 60 gün içinde yapılmasının istendiği, açık ceza infaz kurumuna ayrılan hükümlünün 10.06 2013 tarihinde yeniden kapalı infaz kurumuna iadesinden ve aradan yaklaşık 7.5 ay geçtikten sonra 15.07.2013 günü görüş için Selim Es isminde birisini beyan ettiği, iki kişinin ismini ise sonradan yazacağını bildiren dilekçesinin altına ''beyanını tek seferde bildirebileceği söylensin, yeniden talepte bulunsun'' şeklinde şerh düşüldüğü, ancak bundan sonra ne gibi bir işlem yapıldığının bilinemediği, Kapalı Ceza İnfaz Kurumu İdare Ve Gözlem Kurulu Başkanlığı'nın 07.04.2014 gün ve 2014/1917 sayılı kararı ile adı geçen hükümlünün daha önce bildirdiği Murat Kılışçı'nın, Mücahit Öz'le değiştirilmesi talebinin, önceden böyle bir ismi görüş listesine eklemediğinden bahisle, bu isteminin reddine karar verildiği, bu kararın verilmesine ilişkin dilekçenin ve kararın tebliğine ait yazının da mevcut olmadığı, ancak itirazın süresinde yapıldığının anlaşıldığı, bilahare talebi red edilen hükümlünün, 21.04.2014 tarihinde infaz hakimliğine itiraz ettiği anlaşılmaktadır. Dosyada mevcut belgelere bakıldığında, hükümlü açısından hak arama yollarının sağlıklı biçimde işlediğini ve ceza infaz kurumu idaresince yapılan işlemin, kanunun koyduğu Tüm bu açıklamalar neticesinde; Kanun Yararına Bozma istemine dayanan Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın ihbar yazısı, incelenen dosya kapsamına göre yerinde görülmediğinden, hırsızlık, konut dokunulmazlığını ihlal ve mala zarar verme suçlarından hüküm özlü İbrahim Sütçü hakkında Konya İnfaz Hakimliğince verilip kesinleşen 25.04.2014 gün ve 20141187-1201 sayılı karar ile bu karara yönelik itiraz sebebiyle verilen Konya 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 05.05.2014 gün ve 2014/757 sayılı kararı yerinde görüldüğünden, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın itiraz merciin kararının bozulmasına yönelik talebinin REDDİNE, dosyanın Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'na TEVDİİNE, 12.01.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.