MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSUÇ : Hırsızlık HÜKÜM : Mahkumiyet Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, uyulan bozmaya, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçun sanık tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir.Ancak; 1-Hükmün açıklanmasının geri bırakılması halinde bilahare açıklanan kararında yeni bir hüküm olması sebebi ile, T.C. Anayasanın 141/3, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 34, 230. maddeleri uyarınca, mahkeme kararlarının Yargıtay denetimine olanak verecek biçimde açık olması ve Yargıtay’ın bu işlevini yerine getirmesi için kararın dayandığı tüm kanıtların, bu kanıtlara göre mahkemenin ulaştığı sonuçların, iddia, savunma ve dosyadaki diğer belgelere ilişkin değerlendirmelerin, sanığın eyleminin ne olduğunun gerekçeli kararda gösterilmesi gerektiği gözetilmeden, 5271 sayılı CMK’nın 289/1-g maddesine aykırı şekilde hüküm kurulması,Kabule göre de;2- 5271 sayılı CMK'nın 231/11. maddesinde düzenlenen hüküm karşısında; sanığın denetim süresi içinde yeniden kasıtlı bir suç işlemesi nedeniyle mahkemenin hükmü açıklamakla yetinmesi gerekirken, önceki hükümde uygulanmayan 647 sayılı Yasanın 4. maddesinin uygulanması, Bozmayı gerektirmiş, sanık ... müdafiinin temyiz itirazı bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi aracılığıyla 1412 sayılı CMUK'nun 326/son maddesinin gözetilmesine, 15/12/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.