Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 19974 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 34179 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSUÇ : HırsızlıkHÜKÜM : MahkumiyetMahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçun sanık tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir.Ancak;1-Suç tarihinde adli sicil kaydında hükümlüğü bulunmayan sanık hakkında, hırsızlığa teşebbüs suçunun maddi, somut bir zarar ihtiva etmemesi nedeniyle giderilmesi gereken bir zararın bulunmaması, sanığın kişilik özelikleri nedeniyle hakkında TCK'nın 62. maddesinin uygulandığının ve mahkemece yeniden suç işlemeyeceği kanaatine varılarak sanığın cezasının ertelendiğinin anlaşılması karşısında, öncelikle sanık yararına olan CMK'nın 231. maddesi uyarınca hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmesi gerekirken, "adli sicil kaydına göre yasal şartları oluşmadığından” şeklindeki yasal olmayan, yetersiz gerekçe ile yazılı şekilde hüküm kurulması,2- Anayasa Mahkemesi'nin 08.10.2015 günlü, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı, 24.11.2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete'de yayınlanan kısmi iptal kararı uyarınca, 5237 sayılı TCK 53. madde 1. fıkra (b) bendinde düzenlenen “seçme ve seçilme ehliyetinden ve diğer siyasi hakları kullanmaktan yoksun bırakılmasına” hükmünün iptal edilmesi nedeniyle uygulanamayacağının gözetilmesi zorunluluğu ve kasten işlemiş olduğu suç dolayısıyla hapis cezasıyla mahkûmiyetin yasal sonucu olarak sanık hakkında ise, mahkûm olduğu hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar aynı maddenin 1. fıkrasının (c) bendindeki, kendi altsoyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından yoksunluğun uygulanamayacağı, buna karşılık aynı maddenin 1. fıkrasının (a) ve (d) bentleri ile (c) bendindeki kendi altsoyu dışındaki kişiler bakımından velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından hak yoksunluklarının uygulanması gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması, Bozmayı gerektirmiş, sanık ... müdafiinin temyiz istemi bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, 15.12.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.