MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSUÇ : Hırsızlık HÜKÜM : Mahkumiyet Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:28.12.2004 tarih 2004/472 esas, 2004/825 karar sayılı hükmün 16.03.2005 tarihinde kesinleştiği anlaşılmakla 04.10.2005 tarihli ek karara yönelik yapılan incelede:Anılan Kararın Tebligat Kanunu'nun 35. maddesine uygun olarak tebliğ edilmediğinin anlaşılması karşısında temyiz isteminin reddine ilişkin 28.11.2013 tarih ve 2013/ 643 D.İş sayılı kararı kaldırılarak yapılan incelemede:Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçun hükümlü tarafından işlendiğini kabulde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir.Ancak;5237 sayılı TCY’nın 141 ve 142. maddelerinde tanımlanan hırsızlık suçu ile 765 sayılı TCY'nın 493/1. maddesinde yer alan suçun öğelerinin farklı olduğu, eylemin 142/1-b, 143/1 maddesinde düzenlenen hırsızlık suçunun yanında aynı Yasanın 116/2-4 maddesinde tanımlanan işyeri dokunulmazlığını bozmak ve 151/1. maddesine uygun mala zarar vermek suçlarını da oluşturduğu, 5252 sayılı Yasanın 9/3. maddesi uyarınca, hükümlü yararına olan hükmün önceki ve sonraki kanunların ilgili bütün hükümleri olaya uygulanarak ortaya çıkan sonuçların birbiriyle karşılaştırılması suretiyle bulunacağı gözetilerek, 5237 sayılı Yasaya göre hırsızlık ve işyeri dokunulmazlığını bozmak suçlarını oluşturan eylemleri nedeniyle 5237 sayılı Yasanın 61/1. maddesi uyarınca temel cezaların ne şekilde saptanacağının belirlenmesi, işyeri dokunulmazlığını bozmak ve mala zarar vermek suçları bakımından 5271 sayılı CMK'nın 253 ve 254. maddeleri uyarınca uzlaşma hükümlerinin uygulanmasıyla bireyselleştirmenin yapılması için duruşma açılmasının zorunlu olduğunun gözetilmemesi,Bozmayı gerektirmiş, sanıklar ...'nın temyiz itirazı bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle isteme uygun olarak BOZULMASINA, kesinleşmiş hükümlerde infaz aşamasında verilen uyarlama kararlarında kazanılmış hak olmayacağının gözetilmesine 14.12.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.