MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSUÇ : Karşılıksız yararlanmaHÜKÜM : BeraatMahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:5271 sayılı CMK'nın 260. maddesinin birinci fıkrasına göre “katılan sıfatını alabilecek surette suçtan zarar görmüş bulunan” konumunda olduğu kabul edilen mağdur kurum vekilinin gerekçeli kararın kendilerine tebliği ile birlikte ibraz ettiği temyiz dilekçesi ile sanığın cezalandırılması gerektiğine dair istem katılma talebi niteliğinde olduğu CMK'nın 237/1. maddesi uyarınca suçtan zarar görenin katılma talebinin kabulü ile yapılan incelemede;5237 sayılı TCK'nın 163/3. maddesinde düzenlenen karşılıksız yararlanma suçlarına teşebbüs mümkün olmakla birlikte, bu suçun teşebbüs aşamasında kalması halinde ortada giderilmesi gereken bir zarar bulunmadığı, aynı yasanın 168/5.maddesinde ise; karşılıksız yararlanma suçlarına ilişkin özel bir etkin pişmanlık düzenlemesi getirildiği ve suç tamamlanmış olsa bile, TCK'nın 163/3.maddesinde düzenlenen karşılıksız yararlanma suçunda, ilk defa veya ikinci kez bu suçu işleyen fail, azmettiren veya yardım edenin pişmanlık göstererek mağdurun, kamunun veya özel hukuk tüzel kişisinin uğradığı zararı, soruşturma tamamlanmadan önce tamamen tazmin etmesi halinde kamu davası açılmayacağının düzenlendiği, dolayısıyla ceza muhakemesinde sanık lehine yorum ve kıyas mümkün olduğundan, somut olayda olduğu gibi fiilin teşebbüs aşamasında kalması durumunda; ceza adaleti yönünden 5271 sayılı CMK 223/4-a ve 223/8. maddeleri uyarınca sanıklar hakkında ceza verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde beraatine karar verilmesi,Bozmayı gerektirmiş, katılan vekilinin temyiz itirazı bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, 10.12.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.