MAHKEMESİ : Asliye Ceza MahkemesiSuç : HırsızlıkHÜKÜM : MahkumiyetMahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçun sanıklar tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir. Ancak; 1- Müştekinin beyanında, 06.05.2013 tarihinde saat 22.30’da park ettiği ... plakalı aracının bulunduğu yere 07.05.2013 tarihinde saat 09.30’da gittiğinde çalınmış olduğunu görünce polise müracaat ettiğini söylediğinin; sanıkların savunmalarında, eylemi saat 05.00-05.30 arasında ya da 06.30 sıralarında işlediklerini söylediklerinin ve hakkında beraat kararı verilen sanık ...’ın evinin bulunduğu sokağa 14.06.2013 tarihinde saat 02.13’de giriş yapıp 02.30’da sokağı terk ettiği tespit edilen ... plakalı beyaz renkli Mitsubishi minibüsün ise içerisinden giyim eşyası çalınan başka bir mağdura ait olduğunun dosya içeriğinden anlaşılması karşısında; hırsızlığın gece vakti gerçekleştirildiğinin belli olmaması nedeniyle, şüpheden sanık yararlanır ilkesi gereğince hırsızlık eyleminin gündüzleyin işlendiğinin kabulü gerekirken, 5237 sayılı TCK'nın 143 maddesi gereğince artırım yapılarak yazılı şekilde hüküm kurulması, 2- Anayasa Mahkemesi'nin 08.10.2015 günlü, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı, 24.11.2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete'de yayınlanan kısmi iptal kararı uyarınca, 5237 Sayılı TCK 53. madde 1. fıkra (b) bendinde düzenlenen “seçme ve seçilme ehliyetinden ve diğer siyasi hakları kullanmaktan yoksun bırakılmasına” hükmünün iptal edilmesi nedeniyle uygulanamayacağının gözetilmesi zorunluluğu, Bozmayı gerektirmiş, sanıklar ... ve ...’in temyiz istemleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle isteme aykırı olarak BOZULMASINA, bozma nedenleri yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK'un 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, hüküm fıkrasından sanıklar hakkında “5237 sayılı TCK'nın 143. maddesinin uygulanmasına” ilişkin bölümün çıkartılması, TCK'nın 62. maddesi gereğince yapılan uygulama ile sonuç cezanın 4 yıl 2 ay hapis olarak belirlenmesi ve “TCK'nın 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin bölümün” çıkartılarak, yerine “Kasten işlemiş olduğu suç için hapis cezasıyla mahkûmiyetin yasal sonucu olarak sanığın, 5237 sayılı TCK’nın 53/1. maddesinin (a), (c), (d) ve (e) bentlerinde yazılı haklardan aynı maddenin 2. fıkrası uyarınca cezanın infazı tamamlanıncaya kadar, kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından ise anılan maddenin 3. fıkrası uyarınca mahkûm olduğu hapis cezasından koşullu salıverilinceye kadar yoksun bırakılmasına” cümlesinin eklenmesi suretiyle, diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 01.12.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.