Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 18895 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 32658 - Esas Yıl 2014





Tebliğname No : 6 - 2013/400635MAHKEMESİ : Batman 1. Asliye Ceza MahkemesiTARİHİ : 05/11/2013NUMARASI : 2013/836 (E) ve 2013/1351 (K)Suç : Hırsızlık, mala zarar vermeMahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:Bina vasfındaki işyerinden hırsızlık yapmaya teşebbüs eden sanık hakkında işyeri dokunulmazlığının ihlali suçundan zamanaşımı süresi içinde işlem yapılması olanaklı görülmüştür.Sanık hakkında tekerrüre esas alınan Batman 2. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 28.03.2007 tarih, 2006/212 Esas ve 2007/91 Karar sayılı ilamında, TCK'nın 58. maddesinin uygulandığı anlaşılmakla, sanığın ikinci kez mükerrir olduğu tespitle cezanın 2. kez mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilmesi gerektiğinin düşünülmemesi aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır. I-Sanık hakkında mala zarar verme suçundan kurulan hükmün temyiz incelenmesinde;Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçun sanık tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir.Ancak;1-Anayasa Mahkemesi'nin 08.10.2015 günlü, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı, 24.11.2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete'de yayınlanan kısmi iptal kararı uyarınca, 5237 sayılı TCK 53. madde 1. fıkra b. bendinde düzenlenen “seçme ve seçilme ehliyetinden ve diğer siyasi hakları kullanmaktan yoksun bırakılmasına” hükmünün iptal edilmesi nedeniyle uygulanamayacağının gözetilmesi zorunluluğu ve kasten işlemiş olduğu suç dolayısıyla hapis cezasıyla mahkûmiyetin yasal sonucu olarak sanığın, 5237 sayılı TCK’nın 53/1. maddesinin (a), (c), (d) ve (e) bentlerinde yazılı haklardan aynı maddenin 2. fıkrası uyarınca cezanın infazı tamamlanıncaya kadar, kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından ise anılan maddenin 3. fıkrası uyarınca mahkûm olduğu hapis cezasından koşullu salıverilinceye kadar yoksun bırakılmasına karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde hüküm kurulması,2-Sanıktan tahsiline karar verilen toplam 16 TL yargılama giderinin inceleme tarihi itibariyle 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 106. maddesindeki terkin edilmesi gereken tutardan daha az olması nedeniyle 5271 sayılı CMK'nın 324/4. maddesi gereğince Devlet hazinesine yüklenmesi gerektiğinin gözetilmemesi,Bozmayı gerektirmiş, sanık K.. K..'in temyiz istemi bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, bozma nedenleri yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK’un 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, hüküm fıkrasından “TCK'nın 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin bölümün” çıkartılarak, yerine “Kasten işlemiş olduğu suç için hapis cezasıyla mahkûmiyetin yasal sonucu olarak sanığın, 5237 sayılı TCK’nın 53/1. maddesinin (a), (c), (d) ve (e) bentlerinde yazılı haklardan aynı maddenin 2. fıkrası uyarınca cezanın infazı tamamlanıncaya kadar, kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından ise anılan maddenin 3. fıkrası uyarınca mahkûm olduğu hapis cezasından koşullu salıverilinceye kadar yoksun bırakılmasına” cümlesinin yazılmasına ve yargılama giderlerinin tahsiline ilişkin bölümün çıkartılarak yerine, “yargılama gideri olarak yapılan toplam 16 TL'nin inceleme tarihi itibariyle 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 106. maddesindeki terkin edilmesi gereken tutardan daha az olması nedeniyle 5271 sayılı CMK'nın 324/4. maddesi gereğince Devlet hazinesine yüklenmesine'' cümlesinin eklenmesi suretiyle, eleştiri dışında diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, II-Sanık hakkında hırsızlık suçundan kurulan hükmün temyiz incelenmesine gelince;Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçun sanık tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir.Ancak;1-Olay günü odun satışı yapılan müştekiye ait tek katlı odadan oluşan işyerine, pencere camı kırılarak ve korkuluğu yerinden sökülerek girildikten sonra içeride bulunan kamera kayıt cihazının alındığı, yine bina üzerinde monte edilmiş iki ayrı kameranın da bulundukları yerden sökülerek yere bırakıldığı, müştekinin hazırlık aşamasında alınan ifadesinde olay nedeniyle kamera kayıt cihazından başka çalınan herhangi bir şeyinin bulunmadığını belirttiği, yine alınan ek ifadesinde de, işyerinin düz beton şeklindeki çatı kısmında çalındığını belirttiği kamera kayıt cihazı ile sökülen pencere korkuluklarını atılı vaziyette bulduğunu söylediğinin anlaşılması karşısında, sanığın hırsızlığa teşebbüs suçundan cezalandırılması yerine yazılı şekilde tamamlanmış hırsızlık suçundan hüküm kurulması suretiyle sanık hakkında fazla ceza tayini,2-Anayasa Mahkemesi'nin 08.10.2015 günlü, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı, 24.11.2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete'de yayınlanan kısmi iptal kararı uyarınca, 5237 sayılı TCK 53. madde 1. fıkra b. bendinde düzenlenen “seçme ve seçilme ehliyetinden ve diğer siyasi hakları kullanmaktan yoksun bırakılmasına” hükmünün iptal edilmesi nedeniyle uygulanamayacağının gözetilmesi zorunluluğu ve kasten işlemiş olduğu suç dolayısıyla hapis cezasıyla mahkûmiyetin yasal sonucu olarak sanığın, 5237 sayılı TCK’nın 53/1. maddesinin (a), (c), (d) ve (e) bentlerinde yazılı haklardan aynı maddenin 2. fıkrası uyarınca cezanın infazı tamamlanıncaya kadar, kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından ise anılan maddenin 3. fıkrası uyarınca mahkûm olduğu hapis cezasından koşullu salıverilinceye kadar yoksun bırakılmasına karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde hüküm kurulması,Bozmayı gerektirmiş, sanık K.. K..'in temyiz istemi bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle tebliğnameye kısmen uygun olarak BOZULMASINA, 01.12.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.