MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSuç : Hırsızlık, suç eşyasını kabul etmek, mala zarar vermek, işyeri dokunulmazlığını ihlal, suçu bildirmemeHÜKÜM : Mahkumiyet, beraat, ceza verilmesine yer olmadığınaMahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:I-Sanıklar ... ve ... hakkında mala zarar verme ile sanıklar ... ve ... hakkında suç eşyasını kabul etmek suçlarından kurulan beraat hükümlerine ve sanık ... hakkında suçu bildirmeme suçundan ceza verilmesine yer olmadığına dair hükme yönelik temyiz incelemesinde;Sanık ...'nın, sanık ... yönünden suçu bildirmesi halinde dolaylı olarak eşi olan diğer sanık ...'yı da ihbar edeceği ve eşi olan sanık yönünden şahsi cezasızlık sebebi bulunduğu anlaşılmakla tebliğnamedeki bozma düşüncesine iştirak edilmemiştir. Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, gerekçeye ve hakimin takdirine göre o yer Cumhuriyet Savcısının temyiz itirazları yerinde görülmemiş olduğundan reddiyle, usul ve kanuna uygun bulunan hükümlerin tebliğnameye aykırı olarak ONANMASINA,II-Sanık ... hakkında hırsızlık ve işyeri dokunulmazlığını bozma ile sanık ... hakkında suç eşyasını kabul etmek suçundan kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik temyiz incelemesinde;Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçların sanıklar tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir.Ancak;Anayasa Mahkemesi'nin 08.10.2015 günlü, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı, 24.11.2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete'de yayınlanan kısmi iptal kararı uyarınca, 5237 sayılı TCK 53. madde 1. fıkra b bendinde düzenlenen “seçme ve seçilme ehliyetinden ve diğer siyasi hakları kullanmaktan yoksun bırakılmasına” hükmünün iptal edilmesi nedeniyle uygulanamayacağının gözetilmemesi zorunluluğu ve kasten işlemiş olduğu suç dolayısıyla hapis hapis cezasıyla mahkûmiyetin yasal sonucu olarak sanıkların, 5237 sayılı TCK’nın 53/1. maddesinin (a), (c), (d) ve (e) bentlerinde yazılı haklardan aynı maddenin 2. fıkrası uyarınca cezanın infazı tamamlanıncaya kadar, kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından ise anılan maddenin 3. fıkrası uyarınca mahkûm olduğu hapis cezasından koşullu salıverilinceye kadar yoksun bırakılmasına karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde hüküm kurulması,Bozmayı gerektirmiş, sanıklar ... ve ...'ın temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK’un 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, hüküm fıkrasından “TCK'nın 53. maddesinin uygulanmasına" ilişkin bölümlerin çıkartılarak, yerine “Kasten işlemiş olduğu suç için hapis cezasıyla mahkûmiyetin yasal sonucu olarak sanığın, 5237 sayılı TCK’nın 53/1. maddesinin (a), (c), (d) ve (e) bentlerinde yazılı haklardan aynı maddenin 2. fıkrası uyarınca cezanın infazı tamamlanıncaya kadar, kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından ise anılan maddenin 3. fıkrası uyarınca mahkûm olduğu hapis cezasından koşullu salıverilinceye kadar yoksun bırakılmasına” cümlelerinin eklenmesi suretiyle, diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA, III-Sanık ... hakkında suç eşyasını kabul etmek suçundan kurulan beraat hükmünün temyiz incelemesine gelince;Dosya kapsamına göre sanığın atılı suçu işlediği anlaşılmakla yüklenen suçtan mahkumiyeti yerine, delillerin takdirinde yanılgıya düşülerek yerinde ve yeterli olmayan gerekçeyle yazılı şekilde beraatine kararı verilmesi, Bozmayı gerektirmiş, o yer Cumhuriyet Savcısının temyiz itirazları yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, 30.11.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.