MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSUÇ : HırsızlıkHÜKÜM : Mahkumiyet, beraatMahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:Sanık ... hakkında kurulan hükme yönelik temyiz başvurusunun incelenmesinde;Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre müdahil vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiş olduğundan reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün tebliğnameye uygun olarak ONANMASINA, Sanık ... hakkında kurulan hükme yönelik temyiz başvurusunun incelenmesinde;Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçun sanık tarafından işlendiğini kabulde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir.Ancak;Yargılama giderlerinin sanıkların payları oranında ayrı ayrı tahsili yerine müteselsilen tahsiline karar verilmesi,Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazı bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi aracılığıyla 1412 sayılı CMUK'un 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, hüküm fıkrasından ‘‘Yargılama giderlerinin müteselsilen tahsiline ’’ ilişkin bölüm çıkarılarak, yerine ‘‘ Yargılama giderlerinin sanıkların payları oranında ayrı ayrı tahsiline ’’ tümcesinin eklenmesi suretiyle, diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,Sanık ... hakkında kurulan hükme yönelik temyiz başvurusunun incelenmesinde;Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçun sanık tarafından işlendiğini kabulde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir.Ancak;1- Hükmün gerekçesinde sanığın sabıkasız olması nedeniyle cezanın alt sınırdan hükmedildiği açıklanmasına karşın, teşdiden ceza tayini ile hükümde çelişki yaratılması,2- Sanığın adli sicil kaydına göre sabıkasız olduğu, suçun teşebbüs aşamasında kalması nedeniyle mağdurun somut bir zararının bulunmadığı, sanığın tekrar suç işlemeyeceği yolunda kanaate ulaşılarak tayin edilen cezanın ertelendiği, erteleme müessesesinden daha lehe olduğunda kuşku bulunmayan hükmün açıklanmasının geri bırakılması koşullarının oluştuğu gözetilmeden ve gerekçesi de gösterilmeden "taktiren" denilerek anılan maddenin uygulanmasına yer olmadığına karar verilmesi;3- 5237 sayılı TCK.nın 53/3. maddesine aykırı olarak 1 yıl 5 ay 15 gün hapis cezası ertelenen sanık hakkında, 5237 sayılı TCK.nın 53/1 maddenin c bendi bakımından, "kendi altsoyu" üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından kısıtlılığın uygulanamayacağının gözetilmemesi,4- Adli emanetin 2009/5866 ve 2009/6175 sırasında kayıtlı suç eşyaları hakkında hüküm kurulmaması,5- Her bir sanığın sarfına sebebiyet verdiği yargılama giderinin ayrı ayrı tahsiline karar verilmesi gerekirken 5271 sayılı CMK.nın 326/2. maddesine aykırı olarak müteselsilen tahsiline karar verilmesi, Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazı bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, 21.05.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.