MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSUÇ : Hırsızlık, konut dokunulmazlığını ihlal etme, mala zarar vermeHÜKÜM : Mahkumiyet Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçun sanık tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığından diğer temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir.Ancak;5237 sayılı TCK’nın 7/2 ve 5252 sayılı Kanunun 9/3. maddesi uyarınca sanık yararına olan hükmün önceki ve sonraki kanunların ilgili bütün hükümlerinin olaya uygulanarak ortaya çıkacak sonuçların birbiriyle karşılaştırılması suretiyle bulunacağı gözetilip, anılan Kanunun 141 ve 142. maddelerinde tanımlanan hırsızlık suçu ile 765 sayılı TCK’nın 493/1, maddesinde yer alan suçun öğelerinin farklı olduğu; sanığın eyleminin, 5237 sayılı TCK’nın 142/1-b, 53/1. maddesine uyan hırsızlık suçunun yanı sıra, aynı Kanunun 116/2, 53/1 ve 151/1, 53/1. maddelerine uyan işyeri dokunulmazlığını bozma ve mala zarar verme suçlarını da oluşturduğu, mala zarar verme konut dokunulmazlığı suçları yönünden mağdurun şikayetinden vazgeçtiği gözetilerek, sonucuna göre, 765 sayılı TCK ile 5237 sayılı TCK'nın ilgili maddeleri uyarınca denetime olanak verecek şekilde ayrı ayrı uygulamalar yapılıp, cezalar belirlenip, sonuç cezaların birbirleriyle karşılaştırılması suretiyle lehe olan Kanunun yeniden belirlenmesi zorunluluğu,Kabule Göre de, 1-Müştekinin olayı kolluk birimine saat 5:20 sıralarında bildirmesi, olay tarihinde güneşin saat 5:30 da doğduğunun sabit olması karşısında suçun gündüz vakti işlendiğinin kabul edilmesi gerekirken TCK'nın 143. maddesi ile uygulama yapılması,2-Müştekinin 06.03.2012 tarihli oturumda şikayetçi olmadığını beyan etmesi karşısında mala zarar verme ve işyeri dokunulmazlığını ihlal suçlarından şikayet yokluğu sebebiyle düşme kararı verilmesi gerektiği gözetilmeksizin atılı suçlardan sanığın hükümlülüğüne karar verilmesi, Bozmayı gerektirmiş, sanık ...'ın temyiz itirazı bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye kısmen aykırı olarak BOZULMASINA, 26.01.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.