MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSuç : HırsızlıkHÜKÜM : Mahkumiyet Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:07.10.2010-14.04.2011 tarihleri arasında hem hapisten hem de doğrudan verilen adli para cezalarının temyize tabi olduğu, sanık hakkında ... Sulh Ceza Mahkemesi'nin 10.03.2011 tarih, 2009/96 Esas ve 2011/97 Karar sayılı ilamına konu TCK'nın 179/2, 62, 50/1-a, 52/2 maddelerine göre hükmedilen 1.500 TL adli para cezasının da kesin nitelikte olmayıp, temyize tabi olduğunun anlaşılması karşısında, TCK'nın 58. maddesinin uygulanmaması yönündeki tebliğnamedeki görüşe iştirak edilmemiştir.Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçun sanık tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir.Ancak;Katılanın C.Savcılığı'na verdiği 31.10.2012 tarihli dilekçesinde, aracını kilitleyerek sanık ile birlikte otoparka park ettiklerini, aracın yedek anahtarının sanıkta olduğunu; hazırlık aşamasında alınan 21.10.2012 tarihli kolluk ifadesinde, aracı otoparka park ettikten sonra anahtarları torpido gözüne koyduğunu; talimat mahkemesince alınan 22.03.2013 tarihli beyanında, çalınan kamyonunun eski olması sebebiyle her türlü anahtarla kontağının çalıştırılmasının mümkün olduğunu, sanığın aracın torpido gözünde bulunan yedek anahtardan haberinin olmadığını, aracı başka bir anahtar ile çalıştırmış olabileceğini; mahkemede alınan 28.10.2013 tarihli beyanında ise, sanığın olay günü kendisini arayıp gemiye binemediği söyleyip, arabada yatmak istediğini söylemesi üzerine anahtarların aracın şasesinin altında olduğunu sanığa söylediğini, sanığın da bunun üzerine aracı alıp götürdüğünü beyan ettiği, katılanın bu şekilde aşamalarda çelişkili beyanlarda bulunduğu, dosya kapsamına göre de aşamalarda suçu inkara yönelen sanığın aracı haksız yere elde bulundurulan veya taklit anahtarla ya da diğer bir aletle kilit açmak suretiyle çaldığı yönünde kesin deliller bulunmadığının anlaşılması karşısında, sanığın eylemine uyan 5237 sayılı TCK'nın 141/1. maddesinine göre cezalandırılması gerekirken yazılı şekilde aynı yasanın 142/2-d maddesine göre karar verilmesi suretiyle sanık hakkında fazla ceza tayini, Bozmayı gerektirmiş, sanık ...'nun temyiz istemi bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, 17.11.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.