MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSUÇ : Hırsızlık, işyeri dokunulmazlığını ihlal etme, mala zarar vermeHÜKÜM : MahkumiyetMahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:I-Suça sürüklenen çocuk hakkında mala zarar verme suçundan kurulan hükme yönelik temyiz incelemesinde: Mala zarar verme suçundan dolayı tayin edilen 1320 TL adli para cezasına ilişkin hükmün 5237 sayılı TCK'nın 50/5. maddesinde öngörülen düzenlemeye ve hükmolunan cezanın türü ile miktarına göre, 1412 sayılı CMUK'un 5219 ve 6217 sayılı Yasalar ile değişik 305/1 maddesi gereğince kesin olması nedeniyle hükmün temyizi olanaklı bulunmadığından 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi aracılığı ile 1412 sayılı CMUK'un 317. maddesi gereğince suça sürüklenen çocuk ... müdafiinin temyiz talebinin REDDİNE,II-Suça sürüklenen çocuk hakkında işyeri dokunulmazlığını ihlal suçundan kurulan hükme yönelik temyiz isteminin incelenmesine gelince: 5271 sayılı CMK'nın 185/1. maddesine aykırı olarak 18 yaşını doldurmayan suça sürüklenen çocuk hakkındaki bir kısım celselerin kapalı yerine açık yapılması, giderilme olanağı bulunmadığından ve suça sürüklenen çocuk ...'ın hırsızlık suçunu işlerken, sanık ...'ın eyleme gözcülük yaparak suça doğrudan doğruya katıldığının kabulü karşısında, geceleyin işyeri dokunulmazlığını ihlal eyleminin birden fazla kişi tarafından birlikte gerçekleştirildiği gözetilmeden, suça sürüklenen çocuk hakkında TCK'nın 119/1-c maddesinin uygulanmaması, aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçların suça sürüklenen çocuk tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz nedenleri de yerinde görülmemiştir.Ancak;1-5237 sayılı Kanun'un 50/3. maddesindeki "... fiili işlediği tarihte onsekiz yaşını doldurmamış ... bulunanların mahkum edildiği bir yıl veya daha az süreli hapis cezası, birinci fıkrada yazılı seçenek yaptırımlardan birine çevrilir." ve 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun'un 106/4. maddesindeki "Çocuklar hakkında hükmedilen adli para cezasının ödenmemesi halinde, bu ceza hapse çevrilemez. Bu takdirde onbirinci fıkra hükmü uygulanır." biçimindeki emredici düzenlemeler ve 5237 sayılı Kanunun 50/6-7 madde hükümleri birlikte değerlendirildiğinde, 18 yaşından küçük olduğu anlaşılan suça sürüklenen çocuğun, işyeri dokunulmazlığını ihlal suçundan dolayı tayin edilen kısa süreli hapis cezası yerine çevrilen tedbire uymaması halinde, kısa süreli hapis cezasının infazının mümkün olmadığı, seçenek tedbirin değiştirilmesi gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesi,2-5395 sayılı Çocuk Koruma Kanunu'nun 11/1. maddesi gereğince, aynı Yasanın 5. maddesinde öngörülen koruyucu ve destekleyici tedbirlerin suça sürüklenen ve ceza sorumluluğu olmayan çocuklar bakımından uygulanabileceği gözetilmeden, somut olayda ceza sorumluluğu olan ve hakkında mahkumiyet hükmü kurulan suça sürüklenen çocuk hakkında anılan Yasanın 5/1- d bendi maddesinde yazılı tedbire hükmedilmesi,Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuk ... müdafiinin temyiz talebi bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin açıklanan nedenlerle tebliğnameye kısmen uygun olarak BOZULMASINA, bozma nedenleri yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK'un 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, işyeri dokunulmazlığını ihlalden kurulan hüküm fıkrasından, ''kısa süreli hapis cezasının tamamen veya kısmen infazına karar verileceği'' kısmının hüküm fıkrasından çıkarılması ile suça sürüklenen çocuk hakkında 5395 sayılı Kanunun 5.maddesinin uygulanması ile ilgili bölümün hükümden çıkarılması suretiyle, eleştiri dışında diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA, III-Sanık ... ve suça sürüklenen çocuk ... hakkında hırsızlık suçlarından kurulan hükümlere yönelik temyiz isteminin incelenmesine gelince: Sanık ...'ın yokluğunda verilen kararın konutunda Tebligat Yasasının 21. maddesi gereğince 05/01/2012 tarihinde tebliğ edildiği tarihte, 25/12/2011 – 23/01/2012 tarihleri arasında Uşak E Tipi Kapalı Cezaevinde tutuklu olarak bulunduğunun UYAP kayıtlarından anlaşılması karşısında, temyiz başvurusunun süresinde olduğu kabul edilerek yapılan incelemede; 5271 sayılı CMK'nın 185/1. maddesine aykırı olarak 18 yaşını doldurmayan suça sürüklenen çocuk hakkındaki bir kısım celselerin kapalı yerine açık yapılması, giderilme olanağı bulunmadığından bozma nedeni yapılmamıştır. TCK'nın 143. maddesi uygulanırken, hırsızlık suçunun gecenin geç sayılacak vakti işlendiğinden bahisle üst hadden arttırım yapılmasında bir isabetsizlik görülmemiş ve tebliğnamenin bozma isteyen düşüncesi benimsenmemiştir.Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçların sanık ve suça sürüklenen çocuk tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz nedenleri de yerinde görülmemiştir.Ancak;1-Sanık ile suça sürüklenen çocuğun hırsızlık eylemini gerçekleştirdikten sonra, olayı gören tanığın ihbarı üzerine saklandıkları havuzda güvenlik görevlilerince yakalandıklarının ve havuza attıkları parayı zilyetliklerine geçirdiklerinin anlaşılması karşısında, suçun tamamlandığı gözetilmeden teşebbüs aşamasında kaldığı kabul edilerek yazılı şekilde hüküm kurulması,2-Sanığın ve suça sürüklenen çocuğun olay günü, müştekinin işyerinden toplam 30-40 TL bozuk parayı çaldıklarının iddia edilmesine karşın mahkeme kabulünde yakalanan sanık ve suça sürüklenen çocukla birlikte 1.50 TL'nin olay yerinde ele geçirildiğinin belirtilmesi karşısında, çalınan paranın değerinin az olduğu gözetilerek suça sürüklenen çocuk ve sanık hakkında 5237 sayılı TCK'nın 145. maddesinin uygulanması gerekirken yasal, yeterli ve yerinde olmayan gerekçeyle uygulanmaması, 3-5395 sayılı Çocuk Koruma Kanunu'nun 11/1. maddesi gereğince, aynı Yasanın 5. maddesinde öngörülen koruyucu ve destekleyici tedbirlerin suça sürüklenen ve ceza sorumluluğu olmayan çocuklar bakımından uygulanabileceği gözetilmeden, somut olayda ceza sorumluluğu olan ve hakkında mahkumiyet hükmü kurulan suça sürüklenen çocuk hakkında anılan Yasanın 5/1- d bendi maddesinde yazılı tedbire hükmedilmesi, Bozmayı gerektirmiş, sanık ...'ın ve suça sürüklenen çocuk ... müdafiinin temyiz talepleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin açıklanan nedenlerle tebliğnameye kısmen uygun olarak BOZULMASINA, ceza süresi bakımından 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK'un 326/son maddesi uyarınca kazanılmış haklarının gözetilmesine, 14/05/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.