MAHKEMESİ :Çocuk MahkemesiSUÇ : Hırsızlık, konut dokunulmazlığının ihlali, mala zarar vermeHÜKÜM : MahkumiyetMahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:I- Mala zarar verme suçundan kurulan hükme yönelik temyiz isteminin incelenmesinde;14.04.2011 tarihinde yayımlanarak yürürlüğe giren 6217 sayılı Yasanın 26. maddesi ile 5320 sayılı Kanuna eklenen geçici 2. maddesi uyarınca, hapis cezasından çevrilenler hariç olmak üzere, sonuç olarak belirlenen üçbin Türk Lirasına kadar olan (üçbin Türk Lirası dahil) mahkumiyet hükümleri kesin olup, hüküm tarihi, cezanın türü ve miktarı itibariyle hükmün temyizi olanaklı olmadığından suça sürüklenen çocuk ... müdafiinin temyiz isteminin 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi aracılığıyla 1412 sayılı CMUK'un 317. maddesi uyarınca REDDİNE,II- Hırsızlık suçundan kurulan hükme yönelik temyiz isteminin incelenmesine gelince;Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve Hakimin takdirine göre; suçun suça sürüklenen çocuk tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir.Ancak;Müştekinin 17.05.2010 günlü beyanında hırsızlığı saat 05.45 sıralarında fark ettiği, 22.09.2011 tarihli beyanında ise eylemin saatini tam olarak bilmediği ancak 03.00-05.00 aralığında gerçekleşmiş olabileceğine dair açıklaması; suç tarihinde güneşin saat 05.41’de doğduğunun anlaşılması ve eylemin gece gerçekleştiğine dair delil bulunmaması karşısında, şüpheden sanık yararlanır ilkesi gereği eylemin gündüz vakti işlendiğinin kabul edilmesi gerekirken TCK'nın 143. maddesince artırım yapılıp yazılı şekilde hüküm kurularak sanık hakkında fazla ceza tayin edilmiş olması,Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuk ... müdafiinin temyiz itirazı bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi aracılığıyla 1412 sayılı CMUK'un 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, hüküm fıkrasından 5237 sayılı TCK'nın 143. maddesinin uygulanmasına ilişkin kısmın çıkarılarak, 142/1-b, 31/3 maddeleri uyarınca sonuç cezanın neticeten 1 yıl 5 ay 10 gün hapis cezası olarak belirlenmesi suretiyle, diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, II- Konut dokunulmazlığının ihlali suçundan kurulan hükme yönelik temyiz isteminin incelemesine gelince;Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve Hakimin takdirine göre; suçun suça sürüklenen çocuk tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir.Ancak;1- Suça sürüklenen çocuk hakkında düzenlenen iddianamede, TCK'nın 116/2. maddesinin uygulanması istendiği halde 5271 sayılı CMK'nın 226. maddesi uyarınca ek savunma hakkı tanınmadan, aynı Yasanın 116/4 ve 119/1-c. maddeleriyle uygulama yapılması,2- Kabule göre de; dosya içeriği ve oluşa göre, eylemin gece vakti işlendiğine dair delil bulunmadığı gözetilmeden TCK’nın 116/4. maddesi ile hüküm kurulması,Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuk ... müdafiinin temyiz itirazı bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, 13.05.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.