Tebliğname No : 6 - 2011/310382MAHKEMESİ : Tarsus 2. Asliye Ceza MahkemesiTARİHİ : 18/07/2011NUMARASI : 2011/123 (E) ve 2011/539 (K)SUÇ : HırsızlıkMahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:Dosya kapsamından, hırsızlık olayından 3 gün sonra müştekinin kendi imkanları neticesi yakaladığı suça sürüklenen çocuğu, karakola götürüp, kolluk güçlerine teslim ettiği, suça konu motosikletin, suça sürüklenen çocuğun, adres bilgilerini tarif ettiği ve hakkında TCK nın 165. maddesi nedeniyle hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilen diğer sanık E. K.'nın ikametgahında, kontak anahtarı üzerinde, far ve hız göstergeleri kırık, plakasız, yan kapakları sonradan takılmış halde bulunarak hasarlı vaziyette müştekiye iade edildiği, müştekinin 18.7.2011 tarihli karar oturumunda maddi zararının temyize gelmeyen sanık Ergün tarafından giderilmesi nedeniyle ondan şikayetçi olmadığı, suça sürüklenen çocuğun ise zararını tazmin etmediği yolunda beyanda bulunduğu anlaşılmakla;Dairemizce de benimsenen ve Y.C.G.K.'nın 26.03.2013 günlü, 2012/6-1232 esas ve 2013/106 karar sayılı içtihadında belirtildiği üzere, çalınan malın 3. kişiye satılması halinde; 5237 sayılı TCK’nın 168. maddesinin uygulanabilmesi için hırsızlık suçunun failinin, sattığı yeri veya kişiyi söyleyerek çalınan malın, hırsızlık suçunun mağduruna iadesini sağlamasının tek başına yeterli olmadığı, failin bizzat pişmanlık göstererek, satın alan iyiniyetli ise; sattığı yeri veya kişiyi söyleyerek çalınan malın hırsızlık suçunun mağduruna iadesini sağlamasının yanında aynen geri verme veya tazmin suretiyle satın alanın zararını da gidermesi, kötü niyetliyse; satın alandan elde ettiği para veya sağladığı menfaati, kazanç müsaderesine konu edilmek üzere soruşturma makamlarına teslim etmesi gerekir. Esasen iyiniyetli olan satın alanda bulunan ve hırsızlık suçuna konu olan eşyaya elkonulamaz. Hırsızlık suçuna konu eşyaya elkonulmasına rağmen, failin satın alandan aldığı para veya sağladığı menfaatin satına alana iade edilmemesi halinde, satın alana Devlet eliyle haksızlık yapılmış olur.Temyize konu olayda, “ suça konu motosikleti satın alan ve TCK nın 165. maddesi nedeniyle hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair karar verilen sanık E. K., suça konu eşyayı kendi rızası ile kolluk güçlerine teslim etmiş ise de suça Sürüklenen çocuğun, satın alandan elde ettiği parayı kazanç müsaderesine konu edilmek üzere soruşturma makamlarına teslim etmediği gibi müştekinin beyanına göre suç nedeniyle oluşan maddi zararı da tazmin etmediğinin anlaşılması karşısında koşulları oluşmadığı halde suça sürüklenen çocuk hakkında TCK nın 168. maddesi hükümlerinin değerlendirilmesi gerekçe kılınarak bozma talep eden tebliğnamedeki düşünceye iştirak edilmemiştir.Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve Hakimin takdirine göre; atılı suçun suça sürüklenen çocuk tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir.Ancak;1-Müşteki ile aynı konutta ikamet eden suça sürüklenen çocuğun, haksız yere ele geçirdiği anahtar ile müştekiye ait motosikleti çalması şeklinde gerçekleşen eyleminin 5237 sayılı TCK nın 142/2-d maddesinde yazılı bulunan suça uyduğu gözetilmeden suça sürüklenen çocuk hakkında kurulan hükümde aynı Yasanın 142/2-b maddesi ile uygulama yapılması, 2-Müştekinin olay günü akşam 20.30 sıralarında motosikletini park ettiği, ertesi sabah 06.20 sıralarında motosikletinin yanına gittiğinde, yerinde olmadığını gördüğü, UYAP sorgulamasında suç tarihinde güneşin 06.35 te doğduğu, bu halde 05.35 e kadar ki zaman diliminin gece olarak kabulü gerektiği, müştekinin çevrede araştırma yaparken abisi olan tanık M. T.'nin, gece saat 03.00 sıralarında suça sürüklenen çocuğu, motosikletin anahtarlarını alırken gördüğü yolundaki beyanından, motosikletin de bu saatte çalındığı yönünde çocuk aleyhine yorum yapılamayacağı, suça sürüklenen çocuğun atılı suçlamayı kabul etmekle birlikte suç saatine ilişkin her hangi bir açıklamada bulunmadığı dikkate alınarak, suça sürüklenen çocuk ile müştekinin abisi olan tanık Muhittin Türkmen'in usulüne uygun olarak yeniden celbi ile hırsızlık eyleminin ne zaman gerçekleştiğinin açıklattırılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, suç saati kesin olarak tespit edilmeden, TCK'nın 143. maddesince artırım yapılmak suretiyle fazla ceza tayin edilmiş olması,Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuk T.. T.. müdafiinin temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, 13.5.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.