Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 17217 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 18954 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ :Çocuk MahkemesiSUÇ : HırsızlıkHÜKÜM : MahkumiyetMahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:Suça sürüklenen çocuk hakkında hüküm kurulurken, 5237 sayılı TCK'nın 61. maddesine uygun olarak aynı Kanun'un 31. maddesinin, 168. maddesinden önce uygulandığının anlaşılması karşısında bu yönde tebliğnamede eleştiri getiren düşünceye iştirak edilmemiştir. Dosya kapsamından; suça sürüklenen çocuğun, 3.6.2011 tarihinde suça konu telefon dışında başka bir telefon vererek, müştekinin suçtan doğan zararını soruşturma aşamasında giderdiği ve bu halde TCK nın 168/1 maddesi uyarınca verilecek cezada 2/3 oranındaki indirimin doğru yapıldığı ancak indirim oranının ½ olarak yazıldığı; sürüklenen çocuk hakkında TCK nın 142/2-b, 31/3, 168 ve 62. maddeleri uygulanarak, hükmedilen hapis cezasının 6 ay 20 gün olarak doğru şekilde belirlendiği, fakat TCK nın 50. maddesi ile uygulama yapıldığı sırada, “ 6 ay 20 gün” yerine “10 ay” ibaresinin yazıldığı anlaşılmakla, neticeten belirlenen 4000 TL adli para cezasına doğru olarak hükmedildiğinin anlaşılması karşısında, belirtilen yazım hatalarının mahallinde düzeltilmesi olanaklı kabul edilmiştir. Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve Hakimin takdirine göre; atılı suçun, suça sürüklenen çocuk tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir.Ancak;T.C. Anayasa’sının 90. maddesinin son fıkrası ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 6/3-c maddesi ışığında, 5271 sayılı CMK'nın 150, 234 ve 239. maddeleri ile 5320 sayılı Yasanın 13. maddesine dayanılarak hazırlanan, Ceza Muhakemesi Kanunu Gereğince Müdafi ve Vekillerin Görevlendirilmeleri ile Yapılacak Ödemelerin Usul ve Esaslarına İlişkin Yönetmeliğin 8. maddesi gereğince, sanıklar için baro tarafından görevlendirilen zorunlu müdafiinin ücretinin sanıklardan alınmasına hükmedilemeyeceği gözetilmeden, yazılı şekilde zorunlu müdafii ücretinin suça sürüklenen çocuktan alınmasına hükmedilmesi; bakiye 18.00.TL davetiye giderinin ise 6352 sayılı yasanın 100. maddesi ile CMK'nın 324. maddesinin dördüncü fıkrasına eklenen cümle gereğince, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 106. maddesindeki terkin edilmesi gereken tutardan az olduğunun ve bu nedenle suça sürüklenen çocuğa yargılama gideri olarak yükletilmeyeceğinin gözetilmemesi,Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuk ... müdafiinin temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasanın 8/1.maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK’nın 322.maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, hüküm fıkrasında zorunlu müdafii gideri ile ilgili bölüm çıkarılarak yerine 'bu dava sebebiyle yapılan 18,00.TL yargılama giderinin 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 106. maddesindeki terkin edilmesi gereken tutardan az olması nedeniyle 5271 sayılı CMK.nun 324/4. maddesi uyarınca Devlet Hazinesine yüklenmesine” ibaresi eklenmek suretiyle, eleştiri dışında diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 13.5.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.