Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 16704 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 28842 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSUÇ : Hırsızlık, işyeri dokunulmazlığının ihlaliHÜKÜM : MahkumiyetMahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü: I-Sanık ... hakkında verilen 15.11.2013 tarihli temyiz isteminin reddine ilişkin ek karara yönelik temyiz incelenmesinde; Sanığın yokluğunda verilen 06.06.2013 tarihli kararın, nüfus kaydından annesi olduğu anlaşılan birlikte sakin ...'a 14.08.2013 tarihinde usulüne uygun olarak tebliğ edildiği, sanık müdafiinin bir haftalık temyiz süresi geçtikten sonra 13.11.2013 tarihinde hükmü temyiz etmesi üzerine, mahkemece 15.11.2013 tarih, 2012/248 Esas ve 2013/443 Karar sayılı ek karar ile temyiz isteminin reddine karar verildiği anlaşılmakla; sanık müdafiinin bir haftalık temyiz süresi geçtikten sonra hükmü temyiz ettiği anlaşıldığından, müdafiinin temyiz istemi yerinde görülmemiş olduğundan reddiyle, usul ve kanuna uygun bulunan 15.11.2013 tarih, 2012/248 Esas ve 2013/443 Karar sayılı temyiz isteminin reddine ilişkin ek kararın tebliğnameye uygun olarak ONANMASINA, II-Suça sürüklenen çocuk ... hakkında hırsızlık suçundan kurulan hükmün temyiz incelenmesinde; Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre suça sürüklenen çocuk ... m??dafiinin temyiz istemi yerinde görülmemiş olduğundan reddiyle, usul ve kanuna uygun bulunan hükmün tebliğnameye uygun olarak ONANMASINA, III-Sanık ... hakkında hırsızlık ve işyeri dokunulmazlığının ihlali suçlarından kurulan hükümlerin temyiz incelenmesinde; Sanık hakkında işyeri dokunulmazlığının ihlali suçundan hüküm kurulurken, TCK’nın 116/4. maddesi ile doğrudan temel cezanın belirlenmesi gerektiği halde TCK’nın 116/2. maddesi ile temel cezanın belirlenip TCK’nın 116/4. maddesi ile artırım yapılması, sonuca etkili görülmediğinden bozma nedeni yapılmamıştır. Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçların sanık tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir.Ancak; 5237 Sayılı TCK'nın 53/1. maddesinin (c) fıkrasında yer alan ve koşullu salıverme tarihine kadar süren hak yoksunluğunun sadece sanığın “kendi altsoyu” üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından olduğunun gözetilmemesi suretiyle aynı maddenin üçüncü fıkrasına aykırı davranılması, Bozmayı gerektirmiş, sanık ...'nın temyiz istemi bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK'un 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, hüküm fıkrasından ‘‘TCK’nın 53/1. maddesinin uygulanmasına” ilişkin bölümlerin çıkarılarak, yerlerine “53/1. maddesinde belirtilen ve 53/3. maddesindeki kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri dışındaki haklardan sanığın mahkum olduğu hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar; 53/3. maddesi gözetilerek 53/1-c maddesi uyarınca kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından ise koşullu salıverilme tarihine kadar yoksun bırakılmasına’’ cümlelerinin yazılması suretiyle, diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, IV-Suça sürüklenen çocuk ... hakkında işyeri dokunulmazlığının ihlali suçundan kurulan hükmün temyiz incelenmesine gelince; Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçun suça sürüklenen çocuk tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir.Ancak; 1-Suça sürüklenen çocuğun, suç tarihindeki adli sicil kaydına göre sabıkasız olduğu ve işyeri dokunulmazlığın ihlali suçunun niteliği gereği giderilmesi gerekli somut (maddi) bir zarardan söz edilemeyeceği anlaşılmakla; suça sürüklenen çocuğun 5237 sayılı TCK'nın 51. maddesi gereğince cezası ertelenirken bir daha suç işlemeyeceği konusunda olumlu kanaat belirtilmesine rağmen, 5271 sayılı CMK'nın 231. maddesinin uygulanmasına yer olmadığına karar verilirken bir daha suç işlemeyeceği konusunda olumsuz kanaat oluştuğu belirtilmek suretiyle, gerekçede çelişki yaratılarak anılan yasa hükmünün uygulanmaması, 2-Kabule göre de; suça sürüklenen çocuk hakkında hüküm kurulurken, TCK’nın 116/4. maddesi ile doğrudan temel cezanın belirlenmesi gerektiği halde TCK’nın 116/1. maddesi ile temel cezanın belirlenip TCK’nın 116/4. maddesi ile artırım yapılması, Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuk ... müdafiinin temyiz istemi bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, 27.10.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.