Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 16435 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 31915 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSUÇ : Hırsızlık, işyeri dokunulmazlığının ihlali, mala zarar vermeHÜKÜM : Mahkumiyet Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:Yüklenen suçlardan doğrudan zarar gören ve davaya katılma hakkı bulunan Milli Eğitim Bakanlığı davadan haberdar edilmeyip CMK'nın 233. maddesine aykırı şekilde yokluğunda yargılamaya devam edilerek hüküm kurulmuş ise de, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının iadesi üzerine suçtan zarar görenin vekili aracılığıyla şikayetçi olup davaya katılma talebinde bulunduğu görülmekle; CMK'nın 237/2. maddesi gereğince suçtan zarar görenin katılma talebinin kabulü ile yapılan temyiz incelemesinde; Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçun sanık tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz nedenleri de yerinde görülmemiştir.Ancak; 1-TCK'nın 116/2. maddesinde, açık bir rızaya gerek duyulmaksızın girilmesi mutat olan yerler dışında kalan işyerleri ve eklentilerine hak sahibinin rızasına aykırı olarak girmek veya rıza ile girdikten sonra buradan çıkmamak suç olarak tanımlanmış olup, somut olayda; sanığın açık bir rızaya gerek duyulmasızın girilmesi mutat olan yerlerden sayılamayacak okul müdürü mağdura ait odaya, içerisinde kimsenin bulunmadığı bir sırada ve mağdurun rızası olmaksızın girildiğinin anlaşılması karşısında, sanığın yüklenen suçtan mahkumiyeti yerine yazılı şekilde beraatine karar verilmesi, 2-Sanığın TCK'nın 58. maddesi kapsamında tekerrüre esas olabilecek hükümlülükleri bulunduğunun gözetilmemesi, 3-Kasten işlemiş olduğu suçtan hapis cezası ile mahkumiyetinin yasal sonucu olarak sanığın TCK'nın 53/1. maddesinin ''a,b,c,d,e'' bendinde yazılı haklardan aynı maddenin 2. fıkrası uyarınca hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar, ''kendi altsoyu'' üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından ise anılan maddenin 3. fıkrası uyarınca mahkum olduğu hapis cezasından koşullu salıverilinceye kadar yoksun bırakılmasına karar verilmesi gerektiğinin düşünülmemesi, Bozmayı gerektirmiş, sanık ... ve suçtan zarar gören vekilinin temyiz istemleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, 26.10.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.