Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 16362 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 30342 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSUÇ : Hırsızlık, konut dokunulmazlığının ihlali, mala zarar vermeHÜKÜM : MahkumiyetMahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçun sanıklar tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir.Ancak;Sanık ...'nın hırsızlığa konu tüfeğin bulunduğu yeri söyleyerek kolluk görevlilerine teslim edip çalınan tüfeğin mağdura iadesini sağlamış olması ve diğer sanığın da iadeye yönelik bir karşı duruşunun bulunmaması nedeniyle, mağdura kısmi iadeye onay verip vermediği açıkça sorularak, sonucuna göre 5237 sayılı TCK'nın 168. maddesinin 1. fıkrasının ve anılan Yasa maddesinin 4. fıkrasında tanımlanan etkin pişmanlık hükmünün uygulama olanağının değerlendirilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,Mala zarar verme ve konut dokunulmazlığını bozma suçlarından sanıklar ve müdafiin hükmün verildiği oturumda lehe olan hükümlerin uygulanmasına karar verilmesi isteminde bulunmalarına karşın; 5237 sayılı TCY'nın 50. maddesinin uygulanıp uygulanmayacağının tartışılmaması,Sanık ...'ın sabıkasının bulunmamasına, konut dokunulmazlığını bozma suçu yönünden müştekinin somut bir zararının söz konusu olmamasına, suç işlemeyeceği yönünde kanaatle verilen cezanın ertelenmesine rağmen, şikayetin devam ettiğinden bahisle CMK 231. maddenin uygulanmasına yer olmadığına karar verilmesi,5237 sayılı TCK'nın 53/1-c maddesinde belirtilen velayet hakkından vesayet veya kayyımlığa ait bir hizmette bulunmaktan yoksun bırakılma güvenlik tedbirinin aynı maddenin 3. fıkrası uyarınca sanıkların sadece kendi alt soyu yönünden koşullu salıvermeye kadar uygulanabileceğinin ve Sanık ...'a mala zarar verme ve konut dokunulmazlığını bozma suçlarından verilen kısa süreli hapis cezasının ertelenmesi nedeniyle sanık hakkında 5237 sayılı TCK nun 53/1. madde ve fıkrasının, aynı Yasanın 53/4. madde ve fıkrası uyarınca uygulanamayacağının gözetilmemesi,Sanık ...'nın her eylemi için kurulan hükümlerin birbirinden ayrı ve bağımsız olduğu ve TCY'nın 58. maddesinin her hüküm için ayrı ayrı gösterilmesi gerektiğinin düşünülmemesi,Konut dokunulmazlığını bozma suçunun, birden fazla kişi tarafından birlikte işlendiği halde, anılan suçtan kurulan hükümde temel cezaların, TCK'nın 119/1-c maddesi uyarınca artırılması gerektiği düşünülmeden, yazılı biçimde uygulama yapılması, Bozmayı gerektirmiş, sanıklar ... ve ... ile o yer Cumhuriyet Savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, sanıkların ceza miktarı yönünden kazanılmış haklarının saklı tutulmasına, 26.10.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.