MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSUÇ : Hırsızlık, mala zarar verme, işyeri dokunulmazlığını ihlalHÜKÜM : MahkumiyetMahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:Sanığın adli sicil kaydında yer alan İzmir 9. Çocuk Mahkemesinin 2009/277 Karar sayılı ilamı, İzmir 3. Çocuk Mahkemesinin 2009/440 Karar sayılı ilamı ve İzmir 6. Çocuk Mahkemesinin 2009/326 ve 2009/443 Karar sayılı hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin ilamlar yönünden mahkemelerine her zaman ihbarda bulunulması olanaklı kabul edilmiştir.I-Sanık hakkında mala zarar verme suçundan kurulan hükmün temyiz incelemesinde; Hükmolunan cezanın miktar ve türüne göre; 21/07/2004 tarihinde yürürlüğe giren 5219 sayılı Kanunun 3-B maddesiyle değişik 1412 sayılı CMUK'un 305/1. maddesi gereğince hüküm tarihine göre temyizi olanaklı olmadığından sanık .... müdafiinin temyiz isteğinin 5320 sayılı Yasanın 8/1.maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK'un 317. maddesi gereğince tebliğnameye uygun olarak REDDİNE, II-Sanık hakkında işyeri dokunulmazlığını ihlal suçundan kurulan hükmün temyiz incelemesinde;Sanığın yaş küçüklüğü nedeniyle evrakı tefrik edilen .... ile birlikte konut dokunulmazlığını bozma suçunu işlediğinin anlaşılması karşısında atılı suçtan kurulan hükümde TCK'nın 119/1-c maddesinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi, karşı temyiz bulunmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve Hakimin takdirine göre sanık ...'ın temyiz itirazları yerinde görülmemiş olduğundan reddiyle eleştiri dışında usul ve kanuna uygun bulunan hükmün tebliğnameye uygun olarak ONANMASINA,III-Sanık hakkında hırsızlık suçundan kurulan hükmün temyiz incelemesine gelince;Sanığın, .... Lisesi bahçesi içinde bulunan ve müşteki tarafından işletilen kantinden hırsızlık yapması şeklinde gerçekleşen eyleminin TCK nın 142/1-a maddesi kapsamında kaldığı gözetilmeden, sanık hakkında kurulan hükümde aynı Yasanın 142/1-b maddesi ile uygulama yapılması, sonuca etkili olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır. Dosya kapsamından; olay günü gece 23.00 sıralarında haber merkezine ..... kantininde hırsızlık olduğu, çalınan malzemelerin bahçe dışında bulunan bir araç yanına konulduğu yolunda ihbar gelmesi üzerine olay yerine gidildiğinde ihbarcı şahsın, hırsızlık yapan kişilerin çaldıkları malzemeleri, aracın yanından alarak mezarlık içine doğru kaçtıklarını söylediği, 27.2.2012 tarihli tutanağa göre, kantin kontrol edildiğinde demir kapısının zorlanarak açıldığı ve kantin önünde bir takım malzemelerin olduğunun görüldüğü, bu esnada olay yerine 20 metre uzaklıktaki mezarlık içinden bir şahsın koştuğunun fark edilmesiyle kovalamaca sonucu 30 metre ileride bu şahsın yakalandığı, yakalanan kişinin sanık ... olduğunun anlaşıldığı, mezarlık içinden bir şahsın daha kaçması ile yine takip sonucu bu şahsın da yakalanarak yaş küçüklüğü nedeniyle davası ayrı görülen..... olduğunun tespit edildiği, mezarlık içinde yapılan aramada çok sayıda market eşyasının ele geçirilerek teşhis ile müştekiye iade edildiği, ertesi gün sabah saatlerinde, çalınan başka eşyası olup olmadığını araştıran müştekinin, adres bölgesine yakın yerde bulunan muhtarlık yakınlarında bir kısım market eşyalarını da tanıyarak bu yolla çalınan malzemelerini geri aldığının ve sanığın bizzat pişmanlık göstermek suretiyle suça konu eşyaları iade etmediğinin anlaşılması karşısında sanık hakkında koşulları oluşmadığı halde TCK nın 168. maddesi uygulanarak ceza indirimine gidilmek suretiyle eksik cezaya hükmedilmesi aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamış; sanığın soruşturma aşamasında iadeyi sağlamış olması gerekçe kılınarak indirim oranının ½ oranından fazla olması gerektiği yolundaki tebliğnamede yer alan düşünce ile olay yerinde inceleme yapıldığı sırada, yakında bulunan mezarlıktan bir kişinin kaçtığının görülmesi üzerine sanığın yakalandığı, devam eden kesintisiz göz takibinin olmadığı ve sanık tarafından çalınan malzemelerden bir kısmının mezarlık içine taşınmış olduğunun tespit edildiğinin anlaşılması karşısında eylemin tamamlanmış olduğu gözetilmeden teşebbüs aşamasında kaldığı gerekçe kılınarak bozma talep eden tebliğnamedeki düşünceye de iştirak edilmemiştir.Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hâkimin takdirine göre; atılı suçun sanık tarafından işlendiğini kabulde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir.Ancak;Bu dava sebebiyle yapılan 2 TL davetiye giderinin, 6352 sayılı yasanın 100. maddesi ile CMK'nın 324. maddesinin dördüncü fıkrasına eklenen cümle gereğince, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 106. maddesindeki terkin edilmesi gereken tutardan az olduğunun ve bu nedenle sanığa yargılama gideri olarak yükletilmeyeceğinin gözetilmemesi,Bozmayı gerektirmiş, sanık ...'ın temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye kısmen uygun olarak BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasanın 8/1.maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK’nın 322.maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, hüküm fıkrasında yargılama gideri ile ilgili bölüm çıkarılarak yerine ''bu dava sebebiyle yapılan 2,00 TL yargılama giderinin 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 106. maddesindeki terkin edilmesi gereken tutardan az olması nedeniyle 5271 sayılı CMK.nun 324/4. maddesi uyarınca Devlet Hazinesine yüklenmesine” ibaresi eklenmek suretiyle, eleştiri dışında diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 06.05.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.