Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 16294 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 13970 - Esas Yıl 2013
MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSUÇ : Hırsızlık, mala zarar vermeHÜKÜM : MahkumiyetMahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:Dosya kapsamından olay günü gece saat 4.45 sıralarında devriye gezen ekiplerin cadde üzerinde ellerinde siyah poşetli 2 şahıs gördükleri, şahısların, polisleri görünce kaçmaya başladıkları, kovalamaca sonucu yakalanan şahısların, sanık ... ile yaş küçüklüğü nedeniyle davası ayrı görülen ... olduğunun anlaşıldığı, 17.12.2010 tarihli tutanağa göre, yakalanan şahıslarla yapılan şifai görüşmede, ...'in, yanında bulunan ... ile birlikte adresini verdiği marketin camını kırmak suretiyle içeriden bozuk para ve sigara çaldıklarını söylediği, ...'in, yer göstermede bulunduğu markete gidildiğinde vitrin camının kırık olduğu ve marketin müştekiye ait olduğu anlaşılarak çalınan malzemelerin bu yolla o aşamaya değin müracaatı olmayan müştekiye iadesinin sağlandığı, sanık .....'ın ise aşamalarda suçlamayı hiçbir şekilde kabul etmediği gibi yakalama tutanağına göre her hangi bir yer göstermesinin olmadığı ve pişmanlık da getirmediğinin anlaşılması karşısında sanık ... hakkında 5237 sayılı TCK'nın 168/1. maddesinin uygulanması gerektiği yönünde tebliğnamedeki bozma isteyen düşünceye iştirak edilmemiş; sanığın adli sicil k da yer alan Gaziantep 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 2008/902 Esas 2010/192 Karar sayılı hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin ilam yönünden mahkemesine her zaman ihbarda bulunulması olanaklı kabul edilmiştir. Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; atılı suçların sanık tarafından işlendiğini kabulde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir.Ancak;1-5237 sayılı TCK.nun 53/1. maddesinin (c) fıkrasındaki, kendi altsoyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından yoksunluğun koşullu salıverme tarihine kadar süreceğinin gözetilmemesi suretiyle aynı maddenin üçüncü fıkrasına aykırı davranılması,2-Bu dava sebebiyle yapılan toplamda 19,30 TL davetiye giderinin, 6352 sayılı yasanın 100. maddesi ile CMK'nın 324. maddesinin dördüncü fıkrasına eklenen cümle gereğince, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 106. maddesindeki terkin edilmesi gereken tutardan az olduğunun ve bu nedenle sanığa yargılama gideri olarak yükletilmeyeceğinin gözetilmemesi,Bozmayı gerektirmiş, sanık ....'ın temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye kısmen uygun olarak BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasanın 8/1.maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK’un 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, 1- hüküm fıkrasından ‘‘TCK’nın 53. maddesinin uygulanmasına” ilişkin bölüm çıkarılarak, yerine ‘‘53/1.maddesinde belirtilen ve 53/3.maddesindeki kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri dışındaki haklardan sanığın mahkum olduğu hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar; 53/3.maddesi gözetilerek 53/1-c maddesi uyarınca kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından ise koşullu salıverilme tarihine kadar yoksun bırakılmasına’’ ibaresinin eklenmesi ile 2-hüküm fıkrasından yargılama gideri ile ilgili bölüm çıkarılarak yerine ''bu dava sebebiyle yapılan toplamda 19,30 TL yargılama giderinin 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 106. maddesindeki terkin edilmesi gereken tutardan az olması nedeniyle 5271 sayılı CMK.nun 324/4. maddesi uyarınca Devlet Hazinesine yüklenmesine” ibaresi eklenmek suretiyle, eleştiri dışında diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 06.05.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.