MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSUÇLAR : Hırsızlık, iftira HÜKÜM : Mahkumiyet Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçların sanıklar tarafından işlendiğini kabulde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir.Ancak;1- 20.05.2010 tarihinde ... adlı restorantta müşteki ...'in yemek yerken yanına giderek sanık ...'in müştekiyi lafa tutarken diğer sanık ...'in müştekinin sandalye üzerinde bulunan içinde 500 TL ile Nokia N73 marka cep telefonu bulunan çantasını çalması şeklinde gerçekleşen olayda sanıkların eyleminin 5237 sayılı TCK'nın 142/1-b maddesinde belirtilen suçu oluşturduğunun anlaşılması karşısında yazılı şekilde uygulama yapılması,2- 26/03/2010 tarihinde gündüz vaktinde sanık ...'in İstanbul ili ... Caddesi üzerindeki... isimli mağazanın önünde müşteki İran uyruklu ...'ye ait bebek arabasında bulunan çantayı alıp kimliği tespit edilemeyen bir erkek şahısla birlikte kaçmaları şeklinde gerçekleşen olayda; sanığın eyleminin 5237 sayılı TCK'nın 141/1. maddesinde belirtilen suçu oluşturduğu, hükümden sonra 02/12/2016 tarihinde 29906 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6763 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 34. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK'nın 253. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendine eklenen alt bendler arasında yer alan ve 5237 sayılı TCK'nın 141. maddesinde tanımı yapılan hırsızlık suçunun da uzlaşma kapsamına alındığının anlaşılması karşısında; 5237 sayılı TCK'nın 7/2. maddesi uyarınca; ''Suçun işlendiği zaman yürürlükte bulunan kanun ile sonradan yürürlüğe giren kanunların hükümleri farklı ise, failin lehine olan kanun uygulanır ve infaz olunur.'' hükmü de gözetilerek 6763 sayılı Kanunun 35. maddesi ile değişik CMK'nın 254. maddesi uyarınca aynı Kanunun 253. maddesinde belirtilen esas ve usûle göre uzlaştırma işlemleri yerine getirildikten sonra sonucuna göre sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,3- 27.05.2010 tarihinde gerçekleştirdikleri benzer eylem sebebiyle yakalanan sanıklardan ... 'in 26.03.2010 ve 20.05.2010 tarihli eylemle ilgili olarak kardeşi ... kimlik bilgilerini kullandığının anlaşılması karşısında; sanığın eyleminin tek bir iftira suçunu oluşturduğu gözetilmeden her iki eylemle ilgili olarak ayrı ayrı anılan suç sebebiyle uygulama yapılması,4-Anayasa Mahkemesi'nin 08.10.2015 günlü, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı, 24.11.2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete'de yayınlanan kısmi iptal kararı uyarınca, 5237 Sayılı TCK 53.madde 1.fıkra b. bendinde düzenlenen “seçme ve seçilme ehliyetinden ve diğer siyasi hakları kullanmaktan yoksun bırakılmasına” hükmünün iptal edilmesi nedeniyle uygulanamayacağının gözetilmesi zorunluluğu,Bozmayı gerektirmiş, sanıklar ..., ... müdafiinin temyiz istemi bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin açıklanan nedenle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, 22.02.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.