MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSUÇ : Hırsızlık, işyeri dokunulmazlığının ihlali, mala zarar vermeHÜKÜM : Sanıklan hakkında mala zarar verme suçundan düşme, diğer suçlardan mahkumiyetMahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:I) O Yer Cumhuriyet savcısı'nın suça sürüklenen çocuklar ... ve ... hakkında mala zarar verme suçundan kurulan hükmü temyiz isteminin incelenmesinde; 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi yollaması ile 1412 sayılı CMUK'un 310/1 maddesinde öngörülen bir aylık süre geçtikten sonra o yer Cumhuriyet Savcısının hükmü temyiz ettiği anlaşıldığından, anılan yasanın 317.maddesi gereğince tebliğnameye uygun olarak temyiz isteminin REDDİNE, II) Suça sürüklenen çocuk ... hakkında işyeri dokunulmazlığını bozma suçundan kurulan hükmün temyiz incelemesinde; Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçun suça sürüklenen çocuk tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir.Ancak;1- T.C. Anayasa’sının 90. maddesinin son fıkrası ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 6/3-c maddesi ışığında, suça sürüklenen çocuk için cezaevine gidiş ücretine h??kmedilemeyeceği gözetilmeden, yazılı şekilde karar verilmesi,2- 5271 sayılı CMK'nın 326/2. maddesi uyarınca birlikte işlenmiş suç nedeniyle mahkum edilmiş olan suça sürüklenen çocukların bizzat sebebiyet verdikleri yargılama giderlerinden ayrı ayrı, ortak yargılama giderlerinden de eşit olarak sorumlu tutulmaları gerektiğinin düşünülmemesi;Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuk ... müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi aracılığıyla 1412 sayılı CMUK'un 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, hüküm fıkrasından cezaevine gidiş ücreti ile ilgili bölüm ile yargılama giderlerinin müteselsilen alınmasına ilişkin bölüm çıkarılarak, yerine '' Suça Sürüklenen Çocukların birlikte sarfına sebebiyet verdikleri 7 tebligat 42 TL yargılama giderlerinden ayrı ayrı sorumlu tutulmalarına'' cümlesinin eklenmesi suretiyle, diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,III) Suça sürüklenen çocuk ... hakkında hırsızlık suçundan kurulan hükmün temyiz incelemesinde; Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçun suça sürüklenen çocuk tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir.Ancak;1- Soruşturma aşamasında iade edilen suça konu eşyaya ilişkin olarak, TCK'nın 168/1. maddesi uyarınca yapılan etkin pişmanlık indirim oranının, hak ve adalet ilkesi gereğince aynı Yasanın 168/2. maddesinde belirtilen 1/2 indirim oranından fazla olması gerektiği gözetilmeden yasal ve yeterli olmayan gerekçeyle yazılı şekilde hüküm kurulması, 2- -5275 sayılı Yasanın 106/4. maddesinin “çocuklar hakkında hükmedilen adli para cezasının ödenmemesi halinde bu ceza hapse çevrilmez” hükmü gözetilmeden, ödenmeyen adli para cezasının hapse çevrileceğine dair karar verilmesi, 3- 5237 sayılı TCK'nın 61. maddesine aykırı olarak anılan kanunun 31/3. maddesinin 168. maddesinden önce uygulanması,4- T.C. Anayasa’sının 90. maddesinin son fıkrası ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 6/3-c maddesi ışığında, suça sürüklenen çocuk için cezaevine gidiş ücretine hükmedilemeyeceği gözetilmeden, yazılı şekilde karar verilmesi,5- 5271 sayılı CMK'nın 326/2. maddesi uyarınca birlikte işlenmiş suç nedeniyle mahkum edilmiş olan suça sürüklenen çocukların bizzat sebebiyet verdikleri yargılama giderlerinden ayrı ayrı, ortak yargılama giderlerinden de eşit olarak sorumlu tutulmaları gerektiğinin düşünülmemesi;Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuk ... müdafiinin temyiz itirazı bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, 22.10.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.