Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 16071 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 12822 - Esas Yıl 2013
Tebliğname No : 2 - 2012/119114MAHKEMESİ : Eskişehir 5. Asliye Ceza MahkemesiTARİHİ : 28/02/2012NUMARASI : 2011/434 (E) ve 2012/154 (K)SUÇ : Hırsızlık, işyeri dokunulmazlığının ihlaliMahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hâkimin takdirine göre; suçların sanık tarafından işlendiğini kabulde ve hırsızlık suçu yönünden nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir. Ancak; 1-30.04.2011 tarihli tutanak içeriği, mağdur C.. T.. ve soruşturma sırasında ifadesine başvurulan K. Ç.'nin beyanları ile tüm dosya kapsamına göre, sanığın olay tarihinde açık kimlik bilgileri tespit edilemediğinden hakkındaki evrakı ayrılan başka bir bayan ile birlikte suça konu boş metal bira fıçılarını bulundukları yerden alıp yolda bulunan at arabasına götürürken yakalandığının anlaşılması karşısında, sanığa yüklenen suçun teşebbüs aşamasında kaldığı gözetilmeden tamamlandığı kabul edilerek sanık hakkında fazla cezaya hükmedilmesi, 2-İşyeri dokunulmazlığının ihlali suçu için sevk maddesinin iddianamede TCK'nın 116/1 olarak gösterilmesi karşısında; sanığa CMK'nın 226 maddesi gereğince usulünce ek savunma hakkı tanınıp TCK'nın 116/2 maddesi ile hakkında uygulama yapılması gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde TCK'nın 116/3 maddesi ile uygulama yapılması, 3-Mağdurun soruşturma sırasında şikayetinden vazgeçtiği ve kendisini bir vekille temsil ettirmediği gözetilmeden katılan lehine 1.100,00 TL vekalet ücretine hükmedilmesi, 4-Kabule göre de; a)Birden fazla kişi ile birlikte işyeri dokunulmazlığını bozma suçunu işleyen sanık hakkında işyeri dokunulmazlığını bozma suçundan kurulan hükümde TCK'nın 119/1-c maddesinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi, b-Sanık hakkında 5237 sayılı TCK’nın 53/1. maddesinin (c) fıkrasındaki velayet hakkından, vesayet veya kayyımlığa ait bir hizmette bulunmaktan yoksunluğun, kendi altsoyu açısından koşullu salıverme tarihine; kendi altsoyu dışındaki kişiler yönünden ise, cezasının infazı tamamlanıncaya kadar süreceğinin gözetilmemesi, Bozmayı gerektirmiş, sanık B.. D..'ın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, 1412 sayılı CMUK'un 326/son maddesi uyarınca işyeri dokunulmazlığının ihlali suçu yönünden sanığın kazanılmış hakkının korunmasına, 05.05.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.