MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSUÇ : Hırsızlık, işyeri dokunulmazlığının ihlali, mala zarar vermeHÜKÜM : MahkumiyetMahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:Suça sürüklenen çocuk müdafiinin 09.10.2013 tarihli temyiz dilekçesinde, temyiz istemini sadece hırsızlık suçu açısından kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik olarak ileri sürdüğü, mala zarar verme ve işyeri dokunulmazlığını ihlal suçlarından kurulan hükümler yönünden temyiz istemi bulunmadığından, tebliğnamedeki düşünce benimsenmeyip, inceleme dışı bırakılmıştır.Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçun suça sürüklenen çocuk tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir.Ancak;1- Müştekinin işyerinden 10 TL para çalan suça sürüklenen çocuk hakkında, suçun işleniş şekli ve özellikleri itibariyle ceza vermekten vazgeçilemeyecek ise de, hırsızlık konusunu oluşturan malın değerinin az olması nedeniyle TCK'nın 145. maddesi gereğince verilen cezadan belirlenecek oranda indirim yapılması gerekip gerekmediğinin karar yerinde tartışılmaması,2- Müştekinin çalınan parasının, yakalanan suça sürüklenen çocuğun suç ortağı kimliği tespit edilemeyen şüpheli tarafından götürüldüğünden ele geçmediğinin ve eyleminin tamamlandığı gözetilmeden teşebbüs aşamasında kaldığının kabulü ile yazılı biçimde hüküm kurulması,3- 18 yaşından küçük suça sürüklenen çocuk hakkında 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanununun 35. maddesi gereğince alınan sosyal inceleme raporu için yapılan 70 TL. masrafın suça sürüklenen çocuğa yargılama gideri olarak yükletilmesine karar verilmesi suretiyle Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin 6/3-c maddesindeki düzenlemeye aykırılık meydana getirilmesi,Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuk ... müdafiinin temyiz istemi bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 5320 sayılı yasanın 8/1. maddesi aracılığı ile 1412 sayılı CMUK’un 326/son maddesi uyarınca kazanılmış hakkın korunmasına, 20.10.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.