Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 15883 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 22568 - Esas Yıl 2014
MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSUÇ : Özel belgede sahtecilik, iftira, suç eşyasının satın alınması veya kabul edilmesiHÜKÜM : Sanık ... beraat, sanık ... mahkumiyetMahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:I-Katılan vekilinin, sanık ... hakkında verilen iftira ve özel belgede sahtecilik suçlarından verilen mahkumiyet hükümlerine yönelik temyiz talebinin incelenmesinde;Sanık ...'un iftira ve suç eşyasının bilerek satın alınması eylemlerinin, hakkında beraat kararı verilen sanık ...'ye yönelik olduğu, katılan kurum ... Kargo'nun bu suçlardan açılan kamu davasında, suçtan doğrudan zarar gördüğünün kabul edilemeyeceğinden ve bu nedenle de bu suçlar yönünden davaya katılma hakkı bulunmayan firmanın davaya katılmasına ilişkin olarak verilen karar hukuki değerden yoksun olup, hükmü temyiz yetkisi vermeyeceğinden, katılan kurum vekilinin temyiz isteminin 1412 sayılı CMUK'un 317. maddesi gereğince tebliğanemeye uygun olarak REDDİNE, II-Katılan vekilinin, sanık ... hakkında verilen beraat kararına yönelik temyiz talebi ile sanık ... hakkında suç eşyasının bilerek satın alınması ve özel belgede sahtecilik suçlarından verilen mahkumiyet kararlarının temyiz incelenmesinde;Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre katılan vekilinin ve sanık ... müdafiinin temyiz itirazları yerinde görülmemiş olduğundan reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün tebliğnameye uygun olarak ONANMASINA, III-Sanık ... hakkında iftira suçundan kurulan hükmün temyiz incelemesine gelince;Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçun sanık tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir.Ancak;İftira suçundan kurulan hükümde, 5237 sayılı TCK'nın 53. maddesinin 3. fıkrasına göre, uzun süreli hapis cezası ertelenenler hakkında, aynı maddenin 1.fıkrasının (c) bendinde öngörülen kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından hak yoksunluğu uygulanamayacağının gözetilmemesi,Bozmayı gerektirmiş, sanık ... müdafiinin temyiz itirazı yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi aracılığıyla 1412 sayılı CMUK'un 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, hüküm fıkrasından “sanık hakkında TCK’nın 53. maddesinin uygulanmasına” ilişkin bölüm çıkarılarak, hüküm fıkrasına “ ''53/1. maddesinde belirtilen ve 53/3. maddesindeki kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri dışındaki haklardan sanığın mahkum olduğu hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar; 53/3. maddesi gözetilerek 53/1-c maddesi uyarınca kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından ise koşullu salıverilme tarihine kadar yoksun bırakılmasına'” cümlesinin eklenmesi suretiyle, diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 20.10.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.