Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 15863 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 14822 - Esas Yıl 2013
MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSUÇ : Hırsızlık, konut dokunulmazlığını ihlalHÜKÜM : MahkumiyetMahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü:A-Sanık ... hakkında kurulan hükme yönelik temyiz incelemesinde:Sanığın müştekinin evine kapının önündeki ayakkabılıkta bulduğu anahtarla kapıyı açmak suretiyle girdiğinin anlaşılması karşısında, eylemi 5237 sayılı TCK'nın 142/2-d ve 35. maddesindeki suçu oluşturduğu halde aynı Yasanın 142/1-b ve 35. maddesi ile uygulama yapılması, karşı temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre sanık ... müdafiinin temyiz itirazları yerinde görülmemiş olduğundan reddiyle, eleştiri dışında usul ve kanuna uygun bulunan hükmün tebliğnameye uygun olarak ONANMASINA,B-Sanık ... hakkında kurulan hükme yönelik temyiz incelemesine gelince: Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçun sanık tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığından, diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.Ancak;1-Sanığın müştekinin evine kapının önündeki ayakkabılıkta bulduğu anahtarla kapıyı açmak suretiyle girdiğinin anlaşılması karşısında, eylemi 5237 sayılı TCK'nın 142/2-d ve 35. maddesindeki suçu oluşturduğu halde aynı Yasanın 142/1-b ve 35.maddesi ile uygulama yapılması,2-Suçu işlediği tarihte 18 yaşından küçük olan sanık hakkında hükmedilen kısa süreli özgürlüğü bağlayıcı cezaların 5237 sayılı TCK’nın 50/3. maddesi gereğince adli para cezasına veya maddede yazılı diğer seçenek ve yaptırımlardan birine çevrilmesinin zorunlu olduğunun gözetilmemesi,3-Soruşturma aşamasında 5271 sayılı CMK’nın 150/2. maddesi uyarınca, baroya yazı yazılarak yaşı küçük sanığın savunmasını yapmak üzere zorunlu müdafii görevlendirilmesi nedeniyle, müdafie ödenen avukatlık ücretinin dosyadaki bilgilerden düzenli mali geliri bulunmadığı anlaşılan sanığa yargılama gideri olarak yükletilmesine karar verilmesi suretiyle Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 6/3-c maddesindeki düzenlemeye aykırı davranılması, Bozmayı gerektirmiş, sanık ... müdafiinin temyiz itirazı bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi aracılığı ile 1412 sayılı CMUK'un 326/son maddesi uyarınca kazanılmış hakkın korunmasına, 30.04.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.