MAHKEMESİ :Çocuk MahkemesiSUÇ : Hırsızlık, konut dokunulmazlığının ihlaliHÜKÜM : MahkumiyetMahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçun suça sürüklenen çocuk tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığından, diğer temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir.Ancak; 1-Dosya kapsamına göre, müştekinin hazırlık beyanında iftar vakti iftar yemeğinden sonra çantasını kapısının arkasına astığını, etrafı topladıktan sonra da çantasını kapının arkasında bulamadığını beyan etmesi, duruşmada da eylemin gerçekleştiği saatten bahsetmemesi karşısında; hırsızlık eyleminin gece sayılan zamanda işlendiğine dair kanıtların nelerden ibaret olduğu karar yerinde tartışılmadan, şüpheden de sanık yararlanır ilkesi gözetilmeden hırsızlık ve konut dokunulmazlığını ihlal suçlarından 5237 sayılı TCK'nın 143. ve 116/4. maddeleri ile hüküm kurulması,2-Suç tarihinde hükümlülüğü bulunmayan suça sürüklenen çocuk hakkında belirlenen cezanın iki yıldan az olması ve konut dokunulmazlığını bozma suçundan da müştekinin giderilecek maddi bir zararın bulunmaması karşısında; mahkemece bir daha suç işlemeyeceği yönünde olumlu kanaat oluştuğu takdirde 5271 sayılı CMK’nın 231. maddesindeki hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmesi gerekirken, müştekinin zararı giderilmediği gerekçesiyle hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmesi,3-5275 sayılı Yasanın 106/4. maddesinin amir hükmüne kıyasen, 18 yaşından küçük suça sürüklenen çocuk hakkındaki seçenek tedbirin gereklerinin yerine getirilmemesi halinde kısa süreli hapis cezasının kısmen ya da tamamen çektirilemeyeceğinin gözetilmemesi,Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuk ... müdafiinin temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, 12.10.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.