MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSUÇ : HırsızlıkHÜKÜM : MahkumiyetMahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:Araçtan bir adet teyp kasetinin aldığı anlaşılan sanığın eyleminin tamamlandığı gözetilmeden tam teşebbüs hükmünün uygulanması aleyhe temyiz olmadığından ve Y.C.G.K.'nın istikrar bulmuş içtihatları( örneğin; 18.06.2013 günlü, 1444-305 ile 1454-312 esas ve karar sayılı kararlarında belirtildiği üzere) uyarınca; kararda “TCK'nın 58. maddesinin uygulanmasına” denilmesinin yeterli olduğu, ayrıca tekerrüre esas teşkil eden ilâmın gösterilmesinin zorunlu olmadığı, 5275 sayılı Kanunun 108/3 maddesi uyarınca, sanığın tekerrüre esas teşkil eden ilâmlarından en ağır olanının infaz aşamasında dikkate alınacağı ve sanığın tekerrüre esas ilâm veya ilâmları bulunmasına rağmen TCK'nın 58. maddesinin uygulanmamasına karar verilmiş veya bu hususta bir karar verilmemiş ya da hatalı biçimde kararda tekerrüre esas olan en ağır cezayı içeren ilâm yerine başka bir ilâm gösterilmiş ve aleyhe temyiz de yok ise, 1412 sayılı CMUK'nın 326/son maddesi uyarınca aleyhe bozma yasağı bulunduğu kabul edildiğinden, birden fazla tekerrüre esas olabilecek hükümlülüğü bulunan sanık hakkında TCK'nın 58. maddesinin uygulanması sırasında, en ağır cezayı içeren ilâm (Karamürsel 1. Sulh Ceza Mahkemesinin 20.10.2006 tarihinde kesinleşen ve 07.07.2008 tarihinde infaz edilen 2006/134-192 E-K. sayılı ilâmı) yerine, yazılı şekilde suç tarihinden sonra kesinleştiğinden tekerrüre esas olmayan başka bir ilâm tekerrüre esas alınmış ise de; tekerrür nedeniyle koşullu salıverme süresine eklenecek miktarın infaz aşamasında belirlenebilecek olması nedeniyle, bozma nedeni yapılmamıştır. Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçun sanık tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir. Ancak; Sanık hakkında 5237 sayılı TCK'nın 53/1. maddesinin (c) fıkrasındaki, velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından hak yoksunluğunun, kendi altsoyu bakımından koşullu salıverme tarihine kadar süreceğinin gözetilmemesi suretiyle aynı maddenin üçüncü fıkrasına aykırı davranılması,Bozmayı gerektirmiş, sanık ...’ün temyiz istemi bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle isteme uygun olarak BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK’nın 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak hüküm fıkrasındaki “53/1. maddesinin uygulanmasına” ilişkin bölüm çıkarılarak, yerine “53/1. maddesinde belirtilen ve 53/3. maddesindeki kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri dışındaki haklardan sanığın mahkum olduğu hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar; 53/3. maddesi gözetilerek 53/1-c maddesi uyarınca kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından ise koşullu salıverilme tarihine kadar yoksun bırakılmasına” cümlelerinin eklenmesi suretiyle, eleştiri dışında, diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 29.04.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.