Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 1508 - Karar Yıl 2017 / Esas No : 18152 - Esas Yıl 2016





MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSUÇ : HırsızlıkHÜKÜM : MahkumiyetMahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü: 6352 sayılı Yasanın 100. maddesi ile CMK'nın 324. maddesinin dördüncü fıkrasına eklenen cümle gereğince, sanıklar ile suça sürüklenen çocuğa eşit yüklenen 61,05 TL yargılama giderinden sanıklar ile suça sürüklenen çocuğun paylarına düşen miktarın 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun'un 106. maddesindeki terkin edilmesi gereken tutardan az olması nedeniyle Devlet Hazinesi üzerinde bırakılması gerektiği hususunun infazda gözetilmesi olanaklı görülmüştür. I-Sanıklar ... ve ... hakkında hırsızlık suçundan kurulan hükümlere yönelik temyiz istemlerinin incelenmesinde; Sanık ...'in, müşteki ...'e yönelik eylemine ilişkin olarak; suça konu motosikleti çalan suça sürüklenen çocuk ...'in babası olmasından kaynaklanan üstsoy ilişkisinden doğan nüfuzunu kullanmak suretiyle çocuğunu suça azmettirmesi nedeniyle, hakkında 5237 sayılı TCK'nın 38/2. maddesinin uygulanması gerektiğinin düşünülmemesi aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır. Sanık ...'in, katılan ...'ın zincirle balkona bağlamak suretiyle evinin önüne park ettiği motosikleti çalması şeklinde gerçekleşen eyleminin, TCK'nın 142/1-b maddesine uyduğu gözetilmeden, yazılı şekilde aynı yasanın 142/1-e maddesi ile hüküm kurulması sonuç cezayı değiştirmediğinden, bozma nedeni yapılmamıştır.Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçun sanıklar tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir.Ancak; 1-Müşteki ... (Aybatılı)'nın 22.02.2007 tarihli hazırlık ifadesi ve 11.12.2011 tarihli duruşmadaki beyanına göre saat 18:30 sıralarında park ettikleri motosikletin yerinde olmadığını saat 20:20 sıralarında anladıkları, sanık ...'in üzerine atılı eylemin 18:30 ila 20:20 saatleri arasında gerçekleştiğinin anlaşılması ve olay tarihi olan 22.02.2007 tarihinde güneşin saat 17:47 de batıp, saat 18:47 den sonraki zaman diliminin geceden sayıldığı, eylemin saat 18:30 ila 18:47 saatleri arasındaki bir zaman diliminde de gerçekleştirilmiş olabileceği, dosya içeriğine göre eylemin gece gerçekleştiğine dair delil bulunmaması karşısında, şüpheden sanık yararlanır ilkesi gereğince eylemin gündüz gerçekleştirildiğinin kabulü gerektiği gözetilmeden, TCK'nın 143. maddesince artırım yapılması suretiyle sanık ... hakkında fazla ceza tayini, 2-Müşteki ...'in 18.02.2007 tarihli hazırlık ifadesine göre, saat 17:30 sıralarında park ettiği motosikletinin yerinde olmadığını saat 22:20 sıralarında anladığı, sanık ...'in üzerine atılı eylemin 17:30 ila 22:20 saatleri arasında gerçekleştiğinin anlaşılması ve olay tarihi olan 18.02.2007 tarihinde güneşin saat 17:43 de batıp, saat 18:43 den sonraki zaman diliminin geceden sayıldığı, eylemin saat 17:30 ila 18:43 saatleri arasındaki bir zaman diliminde de gerçekleştirilmiş olabileceği, dosya içeriğine göre eylemin gece gerçekleştiğine dair delil bulunmaması karşısında, şüpheden sanık yararlanır ilkesi gereğince eylemin gündüz gerçekleştirildiğinin kabulü gerektiği gözetilmeden, TCK'nın 143. maddesince artırım yapılması suretiyle sanık ... hakkında fazla ceza tayini, 3-Katılan ...'ın 11.05.2006 tarihli hazırlık ifadesinde motosikleti geceleyin saat 00:15'de zincirle balkona bağlamak suretiyle evinin önüne park ettiğini ve sabahleyin kalktığında motosikletinin yerinde olmadığını gördüğünü beyan etmesi karşısında, katılanın sabahleyin saat kaçta kalktığı tespit edilerek, kalktığı saatin gece sayılan zaman dilimine girdiği kesin olarak tespit edilmeden, TCK'nın 143. maddesince artırım yapılması suretiyle sanık ... hakkında fazla ceza tayini, 4-Anayasa Mahkemesi'nin 08.10.2015 günlü, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı, 24.11.2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan kısmi iptal kararı uyarınca, 5237 sayılı TCK 53. madde 1. fıkra b bendinde düzenlenen “seçme ve seçilme ehliyetinden ve diğer siyasi hakları kullanmaktan yoksun bırakılmasına” hükmünün iptal edilmesi nedeniyle uygulanamayacağının gözetilmesi zorunluluğu, Bozmayı gerektirmiş, sanıklar ... ile ...'in temyiz istemleri bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin açıklanan nedenlerle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, bozma nedenleri yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK’un 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, hüküm fıkrasından 5237 sayılı TCK'nın 143. maddesinin uygulanmasına ilişkin bölümün çıkartılarak, aynı yasanın 142/1-e maddesi gereğince sonuç cezanın “3 yıl hapis cezası” olarak belirlenmesine ve hüküm fıkrasının TCK'nın 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin bölümlerinden “b” bendinin çıkarılması suretiyle, eleştiri dışında diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA, II-Suça sürüklenen çocuk ... hakkında hırsızlık suçundan kurulan hükme yönelik temyiz isteminin incelenmesinde; Mahkemece suça sürüklenen çocuk hakkında 5237 sayılı TCK'nın 142/1-e, 143 ve 31/2. maddeleri ile hüküm kurulmuş ise de, somut olayda TCK'nın 143. maddesinin uygulanma şartlarının oluşmadığı ve bu haliyle suça sürüklenen çocuğun eyleminin TCK'nın 142/1-e ve 31/2. maddelerine uyduğu, TCK'nın 142/1-e maddesinde düzenlenen suçun gerektirdiği cezanın türü ve üst sınırına göre de, aynı Yasanın 66/1-e, 66/2, 67/4. maddelerinde öngörülen 6 yıllık zamanaşımının suç tarihi olan 18.02.2007 gününden karar tarihine kadar geçmiş bulunması, Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuk ... ve müdafiinin temyiz istemleri yerinde görülmüş olduğundan hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı yasanın 8/1. maddesi aracılığıyla 1412 sayılı CMUK'un 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, suça sürüklenen çocuk hakkında açılan kamu davasının zamanaşımı nedeniyle DÜŞMESİNE, III-Sanık ... hakkında hırsızlık suçundan kurulan hükme yönelik temyiz isteminin incelenmesinde; Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçun sanık tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir.Ancak; 1-Sanık ...'in karar tarihinde Keçiborlu K-2 Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda başka bir suçtan hükümlü olduğunun UYAP kayıtlarından anlaşılması karşısında; sanığa duruşmadan vareste tutulmak isteyip istemediği sorulmadan ve bu hususta bir karar alınmadan, hükmün açıklandığı 22.02.2016 tarihli duruşmada hazır edilmeyerek hükümlülüğüne karar verilmesi suretiyle, 5271 sayılı CMK'nın 196. maddesine aykırı olarak savunma hakkının kısıtlanması,2-Kabule göre de; a-Müşteki ...'nin 20.03.2007 tarihli hazırlık ifadesine göre, sanık ...'in üzerine atılı eylemin 15:30 ila 20:00 saatleri arasında gerçekleştiğinin anlaşılması ve dosya içeriğine göre eylemin gece gerçekleştiğine dair delil bulunmaması karşısında, şüpheden sanık yararlanır ilkesi gereğince eylemin gündüz gerçekleştirildiğinin kabulü gerektiği gözetilmeden, TCK'nın 143. maddesince artırım yapılması suretiyle sanık hakkında fazla ceza tayini, b-Anayasa Mahkemesi'nin 08.10.2015 günlü, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı, 24.11.2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan kısmi iptal kararı uyarınca, 5237 sayılı TCK 53. madde 1. fıkra b bendinde düzenlenen “seçme ve seçilme ehliyetinden ve diğer siyasi hakları kullanmaktan yoksun bırakılmasına” hükmünün iptal edilmesi nedeniyle uygulanamayacağının gözetilmesi zorunluluğu, Bozmayı gerektirmiş, sanık ...'in temyiz istemi yerinde görülmüş olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, 21.02.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.