Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 14997 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 28912 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSUÇ : Hırsızlık HÜKÜM : İdari para cezası verilmesine yer olmadığınaMahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; atılı eylemin sanıklar tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşıldığından diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak; Sanıklar hakkında, 5237 sayılı TCK’nın 141/1, 53. maddesi gereğince yargılanması için açılan kamu davasında, kolluk tarafından tutulan olay tutanağında, maden ocağında üretilmiş kömür bulunduğuna dair herhangi bir tespit yapılmaması karşısında; sanığın eyleminin 5395 sayılı Yasanın 6. maddesi ile 3213 sayılı Maden Kanununun 12. maddesinin değiştirilmeden önceki hâli ile 5237 sayılı TCK’nın 141/1, 35. maddelerine uyan hırsızlığa teşebbüs suçunu oluşturduğu; 5395 sayılı Yasanın 6. maddesi ile yapılan değişiklik sonucunda, izinsiz olarak kömür ocağı açıp kömür çıkarılması eyleminin yaptırımının idari yaptırıma dönüştürüldüğü; 5326 sayılı Kabahatler Kanununun 13/1. maddesine göre “Kabahate teşebbüs cezalandırılmaz” hükmü karşısında ve 3213 sayılı Maden Kanununda izinsiz k??mür ocağı açıp kömür çıkarmaya teşebbüs eyleminin cezalandırılacağına dair hükmün de bulunmadığı anlaşılmakla, idari para cezası verilmesine yer olmadığına dair karar verilmesi gerektiği ancak, YCGK'nın Dairemizce de benimsenen 21.01.2014 günlü, 2012/1516 esas ve 2014/21 sayılı kararında da belirtildiği üzere, 5271 sayılı CMK'nın 223/2-a ve 5236 sayılı Kabahatler Kanunu'nun 27/7. maddeleri uyarınca sanıklar hakkında hırsızlık suçundan açılan dava ile ilgili eylemin suç teşkil etmediğinin belirlenmesine karşın, sanıklar hakkında beraat kararı verilmeden yazılı şekilde idari para cezası verilmesine yer olmadığına dair karar verilmiş olması,Bozmayı gerektirmiş, katılan vekilinin ve Cumhuriyet savcısının temyiz itirazı bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasanın 8. maddesi uyarınca halen yürürlükte bulunan, 1412 sayılı CMUK'nun 322. maddesinin verdiği yetki gereğince, hüküm fıkrasına karardaki 1 nolu bendden önce ''Eylemin suç teşkil etmemesi nedeniyle 5271 sayılı CMK'nın 223/2-(a) maddeleri uyarınca sanığın beraatine'' cümlesinin eklenmesi suretiyle, diğer yönleri usul ve yasaya ugun olan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 07/10/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.