Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 14882 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 29296 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSUÇ : Hırsızlık, konut dokunulmazlığını bozma, geceleyin konut dokunulmazlığını ihlal HÜKÜM : MahkumiyetMahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:6352 sayılı Yasanın 100. maddesi ile CMK'nın 324. maddesinin dördüncü fıkrasına eklenen cümle gereğince, sanığa yüklenen yargılama giderinin 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun'un 106. maddesindeki terkin edilmesi gereken tutardan az olması nedeniyle Devlet Hazinesi üzerinde bırakılması hususu ise infaz aşamasında re'sen dikkate alınabileceğinden bu husus bozma nedeni yapılmamıştır. A-Hırsızlık ve mala zarar verme suçundan kurulan hükümlere yönelik temyiz isteminin incelenmesinde; Adli sicil kaydından sanığın, ... Asliye Ceza Mahkemesinin 07.02.2012 tarih, 2011/211-2012/54 sayılı ilamı ile 5237 sayılı TCK'nın 142/1-b maddesi gereğince hükmolunup 05.02.2013 tarihinde kesinleşen 2 yıl 6 ay hapis cezası mahkumiyetinin, 3 aydan fazla hapis cezasının içermesi nedeniyle 5237 sayılı TCK'nın 51. maddesinin ve önceden kasıtlı suçtan hükümlülüğü bulunması nedeniyle 08.02.2008 tarihinde yürürlüğe giren 5728 sayılı Yasanın 562. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK'nın 231/6-a. maddesindeki koşulun gerçekleşmemesi nedeniyle hükmün açıklanmasının geri bırakılması hükümlerinin, uygulanma imkanı bulunmadığı anlaşılmakla yapılan incelemede; Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçun sanık tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir. Ancak; 1- Olay tarihinde güneşin saat 17.07'de batıp 07.20’de doğduğu, müştekinin beyanında, saat 09.00 ile 22.00 arasında evde bulunmadığı sırada konuta girilip hırsızlığın gerçekleştiğini söylemesi ve sanığın da eylem saati konusunda açıklamada bulunmadığının anlaşılması karşısında; hırsızlığın gece vakti gerçekleştirildiğinin belli olmaması nedeniyle, şüpheden sanık yararlanır ilkesi gereğince hırsızlık eyleminin gündüzleyin işlendiğinin kabulü gerekirken, 5237 sayılı TCK'nın 143 maddesi gereğince artırım yapılarak yazılı şekilde hüküm kurulması,2-Sanık hakkında 5237 sayılı TCK'nın 53/1. maddesinin (c) fıkrasındaki, velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından hak yoksunluğunun, sadece kendi altsoyu bakımından koşullu salıverme tarihine kadar süreceğinin gözetilmemesi suretiyle aynı maddenin üçüncü fıkrasına aykırı davranılması,Bozmayı gerektirmiş, sanık ...’ın temyiz istemi bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle isteme aykırı olarak BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK'un 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, hüküm fıkrasından sanık hakkında “5237 sayılı TCK'nın 143. maddesinin uygulanmasına” ilişkin bölümün çıkartılması ile sonuç cezanın 2 yıl hapis olarak belirlenmesi ve “53/1. maddesinin uygulanmasına” ilişkin bölüm çıkarılarak, yerine “53/1. maddesinde belirtilen ve 53/3. maddesindeki kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri dışındaki haklardan sanığın mahkum olduğu hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar; 53/3. maddesi gözetilerek 53/1-c maddesi uyarınca kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından ise koşullu salıverilme tarihine kadar yoksun bırakılmasına” cümlelerinin eklenmesi suretiyle, diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, B-Geceleyin konut dokunulmazlığını ihlal suçundan kurulan hükme yönelik temyiz isteminin incelenmesine gelince; Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçun sanık tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir.Ancak; 1-Olay tarihinde güneşin saat 17.07'de batıp 07.20’de doğduğu, müştekinin beyanında, saat 09.00 ile 22.00 arasında evde bulunmadığı sırada konuta girilip hırsızlığın gerçekleştiğini söylemesi ve sanığın da eylem saati konusunda açıklamada bulunmadığının anlaşılması karşısında; konut dokunulmazlığını ihlal suçunun gece vakti gerçekleştirildiğinin belli olmaması nedeniyle, şüpheden sanık yararlanır ilkesi gereğince 5237 sayılı TCK'nın 116/4 maddesi ile uygulama yapılarak, sonuçta fazla cezaya hükmedilmesi,  2-Sanık hakkında 5237 sayılı TCK'nın 53/1. maddesinin (c) fıkrasındaki, velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından hak yoksunluğunun, sadece kendi altsoyu bakımından koşullu salıverme tarihine kadar süreceğinin gözetilmemesi suretiyle aynı maddenin üçüncü fıkrasına aykırı davranılması,Bozmayı gerektirmiş, sanık ...’ın temyiz istemi bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 06.10.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.