Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 14711 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 28751 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSUÇ : Hırsızlık, işyeri dokunulmazlığının ihlali, mala zarar vermeHÜKÜM : Mahkumiyet Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:A-Suça sürüklenen çocuklar hakkında mala zarar verme suçundan kurulan hükmün incelenmesinde; 14/04/2011 tarihinde yayınlanarak yürürlüğe giren 6217 sayılı Kanun'un 26. maddesi ile 5320 sayılı Kanuna eklenen ek 2. madde uyarınca doğrudan verilen 3.000,00 TL'ye kadar olan adli para cezalarından ibaret mahkumiyet hükümleri kesin olup, mala zarar verme suçundan dolayı tayin edilen suça sürüklenen çocuk ... hakkında 1.240,00 TL ve suça sürüklenen çocuk ... hakkında 1.460,00 TL adli para cezalarına ilişkin hükümlerin cezanın türü ve miktarı itibariyle temyizi mümkün bulunmadığından, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi aracılığı ile 1412 sayılı CMUK'un 317. maddesi gereğince suça sürüklenen çocuklar müdafilerinin temyiz taleplerinin tebliğnameye aykırı olarak REDDİNE,B-Suça sürüklenen çocuklar hakkında hırsızlık ve iş yeri dokunulmazlığının ihlali suçlarından kurulan hükümlerin incelenmesinde; Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçun suça sürüklenen çocuklar tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir. Ancak; 1-Mağdurlar ..., ... ve ...'nın, olay yeri inceleme birimi raporu, düzenlenen tutanaklar ve tüm dosya kapsamına göre; binanın bodrum katında bulunan depoların ayrı ayrı kişilere ait olduğunun açıkça anlaşılması karşısında; mağdurlar Abdussemet ve Zekeriya yönünden iki ayrı hırsızlık ve mağdur Aydın yönünden bir hırsızlığa teşebbüs ile üç ayrı iş yeri dokunulmazlığını ihlal suçunun oluştuğu, suça sürüklenen çocukların 3 kez cezalandırılması gerekirken ve bu durumda cezalardan TCK'nın 43. maddesi ile artırım yapılmaması durumunda sonuç cezanın kısa süreli hapis cezası olması halinde seçenek yaptırımlara çevrilebileceği gözetilmeden tek eylemden hüküm kurularak olayda uygulama şartları bulunmayan TCK'nın 43/2. maddesi ile uygulama yapılması,2-Karar tarihinde 18 yaşını doldurmamış suça sürüklenen çocuk ... müdafiinin yokluğunda karar verilmesi suretiyle 5271 sayılı CMK'nın 150/2 ve 188/1. maddelerine muhalefet edilmesi,3-Suça sürüklenen çocuk ... hakkında TCK’nın 116/2, 142/1-b maddeleri uyarıca cezalandırılması talebiyle iddianame düzenlenmesine karşın ek savunma hakkı tanınmadan TCK’nın 116/4, 119/1-c ve 143. maddeleri gereğince cezalandırılmasına karar verilerek savunma hakkının kısıtlanması,Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuklar ... ve ... müdafiilerinin temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, CMK 326/son maddesi gereğince kazanılmış hakkın korunmasına, 05.10.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.