MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSUÇ : Hırsızlık, işyeri dokunulmazlığının ihlali, mala zarar vermekHÜKÜM : Mahkumiyet Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü:Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçun sanıklar tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir.Ancak;1- Sanıkların kullanılmayan eski SSK Hastanesi binası içerisinden hırsızlığı gerçekleştirdiğinin anlaşılması karşısında; 5237 sayılı TCK'nın 142/1-b maddesi yerine aynı Yasa'nın 142/1-a maddesiyle uygulama yapılması,2- İhbar üzerine yakalanan sanıkların, suçu kabullenip suça konu bakır kabloları, kolluk görevlilerine rızaları ile iade ettiklerinin anlaşılması karşısında; haklarında 5237 sayılı TCK'nın 168/1. maddesinde yer alan etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi,3- 5237 sayılı TCK'nın 116/2. maddesinde, açık bir rızaya gerek duyulmaksızın girilmesi mutat olan yerler dışında kalan iş yerleri ve eklentilerine hak sahibinin rızasına aykırı olarak girmek veya rıza ile girdikten sonra buradan çıkmamak suç olarak tanımlanmış olup, 06.02.2012 tarihli keşif, 13.02.2012 tarihli bilirkişi raporu ve olay yeri inceleme raporlarına göre hırsızlık amacıyla girilen yerin 2006 yılında ... Devlet Hastanesi'ne devredilen kullanılmayan, köhne, bakımsız kullanılmayan eski SSK Hastanesi olduğu, suça konu yerden hırsızlık yapılması eyleminin ayrıca işyeri dokunulmazlığını ihlal suçunu oluşturmayacağının gözetilmemesi,4- Hırsızlık suçunun konusunu çalınmak istenen bakır kablonun kesilmesi durumunda, malın çalınması sırasında verilen zarardan dolayı ayrıca mala zarar verme suçundan ceza verilemeyeceği, bu nedenle sanıkların çalmak amacıyla kabloya zarar vermesi eyleminin suç oluşturmayacağı gözetilmeden, yazılı şekilde hükümlülük kararı verilmesi,5- Suç tarihi itibariyle sanıkların sabıkasız oldukları, mahkemece bir daha suç işlemeyeceklerine dair kanaate ulaşıldığına dair herhangi bir belirlemenin yapılmadığı, hırsızlık suçu bakımından suça konu bakır kabloların iade edilmesi nedeniyle bir zarardan da söz edilemeyeceği anlaşılmakla, hükümden önce 08.02.2008 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren 5728 sayılı Yasa'nın 562. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK'nın 231. maddesi uyarınca ve bu maddenin 6. fıkrasına 25.07.2010 tarihinde yürürlüğe giren 6008 sayılı Yasanın 7. maddesi ile eklenen cümle de gözetilerek; hükmolunan cezanın tür ve süresine göre hükmün açıklanmasının geri bırakılıp bırakılmayacağı hususunun değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması, Kabule göre de; Sanıklar hakkında ... Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından düzenlenen 06.01.2011 tarihli ve 2011/34 soruşturma, 2011/9 esas ve 2011/7 sayılı iddianamede, hırsızlık suçu ile birlikte işyeri dokunulmazlığını ihlal suçlarına ilişkin eylemlerin anlatımının yapıldığı, atılı suçların unsurlarının gösterildiği ancak mala zarar verme suçuna ilişkin iddianamede bir anlatım bulunmamasına karşın sevk maddelerinde belirtildiği, dolayısıyla mala zarar verme suçundan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanun'nun 170. maddesine uygun biçimde kamu davası açılmadığı halde yazılı şekilde anılan suçtan da hüküm kurulması,Bozmayı gerektirmiş, o yer Cumhuriyet Savcısı'nın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle BOZULMASINA, 01.10.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.