MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSUÇ : Hırsızlık, işyeri dokunulmazlığını ihlal, mala zarar vermekHÜKÜM : MahkumiyetMahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:I) O yer Cumhuriyet savcısının temyiz talebi bakımından yapılan incelemede,O yer Cumhuriyet savcısının, 5320 sayılı Yasa'nın 8. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK'un 310/3. maddesinde öngörülen 1 aylık yasal süre geçtikten sonra hükmü temyiz ettiğinden, aynı Kanunun 317. maddesi uyarınca temyiz isteminin tebliğnameye uygun olarak REDDİNE,II) Sanık ... hakkında hırsızlık, iş yeri dokunulmazlığını ihlal ve mala zarar verme suçları bakımından, adı geçen sanık müdafiinin temyiz talebi bakımından yapılan incelemede,Her ne kadar, sanık hakkında düzenlenen iddianamede 5237 sayılı TCK'nın 143/1 ve 116/4. maddelerinin uygulanması talep edilmemiş ve mahkemece sanığa ek savunma hakkı tanınmadan sözü edilen yasa maddeleri uygulanarak hüküm kurulmuş ise de; iddianamede suç saatinin açıkça belirtildiği, diğer yandan sanığın mahkemede de kabul ettiği Cumhuriyet savcısına vermiş olduğu beyanında, olayın gece vakti meydana geldiğini açıkça ifade ettiği anlaşılmakla, bu husus bozma nedeni olarak düşünülmemiştir.Tanıklar ... ve ...'ın kontrol için fabrika çevresinde gezdikleri sırada, tel örgüden atlayıp kaçan bir kişiyi fark edip, sanık ...'ı da tel örgü önünde el arabası ile ilgilenirken gördükleri; sanığın da savunmalarında, kendisini suçtan kurtarmaya matuf bir şekilde, olay mahallinden kaçan iki şahsı gördüğünü belirttiği anlaşılmakla; iş yeri dokunulmazlığını ihlal suçunun birden fazla kişi tarafından birlikte işlenmiş olmasına karşın, sanık hakkında bu suç nedeniyle hükmolunan cezadan TCK'nın 119/1-c maddesi uyarınca artırım yapılması gerektiğinin düşünülmeyerek eksik ceza tayin edilmesi, aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamış; iş yeri dokunulmazlığını ihlal suçu nedeniyle hüküm kurulurken, 5237 sayılı TCK'nın 116/4. maddesi gereğince belirlenen 1 yıl hapis cezasından, aynı yasanın 31/3. maddesi uyarınca 1/3 oranında indirim yapılması sonucunda 8 ay hapis cezası yerine yazılı şekilde 9 ay hapis cezasına hükmedilip; sonuç olarak da, TCK'nın 50/1-a ve 52/2. maddeleri uyarınca hapis cezasının adli para cezasına çevrilmesi neticesinde 4.800,00 TL adli para cezası yerine 5.400,00 TL adli para cezasına hükmolunarak fazla ceza tayin edilmiş ise de; mahkemece doğru uygulama yapılsa idi, aleyhine temyiz isteminde bulunulmayan sanık hakkında TCK'nın 116/1-4, 119/1-c ve 31/3. maddeleri gereğince hükmolunacak ceza, her durumda 5.400,00 TL adli para cezasının üzerinde olacağından, bu hatalı uygulama bozma nedeni yapılmamıştır.Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçların sanık tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir.Ancak;1)Mala zarar verme suçu nedeniyle hüküm kurulurken, 5237 sayılı TCK'nın 151/1. maddesi gereğince belirlenen 120 gün adli para cezasından, aynı yasanın 31/3. maddesi uyarınca 1/3 oranında indirim yapılması sonucunda 80 gün adli para cezası yerine yazılı şekilde 90 gün adli para cezasına hükmedilip; sonuç olarak da, TCK'nın 52/2. maddesi uyarınca gün adli para cezasının 1 günü 20,00 TL'den adli para cezasına çevrilmesi neticesinde 1.600,00 TL adli para cezası yerine 1.800,00 TL adli para cezasına hükmolunarak fazla ceza tayin edilmesi,2)5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanunun 106/4-11. maddesinde; yaşı küçük sanık hakkında hükmolunan adli para cezasının ödenmemesi halinde hapse çevrilemeyeceğinin; bu halde, Cumhuriyet Başsavcılığı'nca mahallin en büyük mal memurluğuna bildirimde bulunularak, bu makamlarca 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanuna göre adlî para cezasının tahsil edileceğinin hükme bağlanmasına karşın; mahkemece hatalı olarak, çocuk sanık hakkında hırsızlık ve iş yeri dokunulmazlığını ihlal suçlarından verilen adli para cezalarının ödenmemesi halinde hapse çevrileceğinin hükümde belirtilmesi,3)Mahkemece 5271 sayılı Yasa'nın 150/2. maddesi uyarınca, 18 yaşından küçük sanığın savunmasını yapmak üzere zorunlu müdafinin görevlendirilmesi nedeniyle, müdafiye ödenen avukatlık ücretinin dosyadaki bilgilerden yeterli mali geliri bulunmadığı anlaşılan sanığa yargılama gideri olarak yükletilmesine karar verilmesi suretiyle Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin 6/3-c maddesindeki düzenlemeye aykırılık meydana getirilmesi,Bozmayı gerektirmiş, sanık ... müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye kısmen uygun olarak BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK’un 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, sanık ... hakkında mala zarar verme suçu nedeniyle kurulan hüküm fıkrasındaki “ 90 gün adli para cezası “ ibaresinin çıkarılarak yerine “ 80 gün adli para cezası “ ibaresinin; “ 1.800,00 TL” ibaresinin çıkarılarak yerine “ 1.600,00 TL“ ibaresinin ayrı ayrı eklenmesi; iş yeri dokunulmazlığını ihlal ve hırsızlık suçları ile ilgili hüküm fıkralarından “ TCK.nun 50/5 m gereğince asıl mahkumiyetin bu madde hükümlerine göre çevrilebilen adli para cezası olduğunun ihtarı ile hüküm kesinleştikten sonra Cumhuriyet Savcılığınca yapılan tebligata rağmen 30 gün içinde seçenek yaptırımlarının gereklerinin yerine getirilmesine başlamaması, başlayıp da devam etmemesi halinde kısa süreli hapis cezasının tamamen veya kısmen infaz edileceğinin ihtarına” şeklindeki bölümün tümden çıkarılması; ayrıca, yargılama gideri ile ilgili hüküm fıkrasının bütün olarak çıkarılarak, yerine “ 231,00 TL yargılama aşaması müdafiilik ücreti, 149,00 TL hazırlık aşaması müdafiilik ücreti toplamı olan 380,00 TL'nin hazine üzerinde bırakılmasına; 5 davetiye gideri toplam 20 TL'nin ise inceleme tarihi itibariyle 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 106. maddesindeki terkin edilmesi gereken tutardan (20 TL'den) daha az olması nedeniyle 5271 sayılı CMK'nın 324/4. maddesi gereğince Devlet hazinesine yüklenilmesine “ ibaresinin eklenmesi sureti ile, diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 17/04/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.