Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 1438 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 18936 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSUÇ : Hırsızlık, mala zarar vermeHÜKÜM : MahkumiyetMahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü:A-Sanık hakkında mala zarar verme suçundan kurulan hükmün temyiz incelemesinde,Hırsızlık eyleminin, suça konu olan motosikletin mülkiyetine yönelik olduğunun anlaşılması karşısında, motosikletin parçalarına da zarar verilmesi nedeniyle ayrıca mala zarar verme suçunun oluşmayacağı gözetilmeden, atılı mala zarar verme suçundan beraat kararı verilmesi gerektiği halde ,yazılı şekilde sanığın mahkumiyetine karar verilmesi,Bozmayı gerektirmiş, sanık ... müdafiinin temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, B-Sanık hakkında hırsızlık suçundan kurulan hükmün temyiz incelemesinde,Sanığın müştekiye ait park halindeki ve direksiyon kilidi ile kilitlenmiş vaziyetteki motosikleti çalma şeklinde gerçekleşen eyleminin TCK’nın 142/1-e maddesinde belirtilen suçu oluşturduğu gözetilmeksizin, aynı Yasanın 141/1. maddesi ile hüküm kurulması, kabule göre de; sanık hakkında hükmolunması gereken netice cezanın (8 ay 10 gün) hapis cezası olması gerektiği halde, TCK’nın 62. maddesinin uygulanması sırasında hesap hatası yapılarak yazılı şekilde eksik ceza tayin edilmesi, karşı temyiz bulunmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.Her ne kadar daha önce hapis cezasına mahkum edilmemiş olup fiili işlediği tarihte 18 yaşını doldurmamış olan sanık hakkında, neticeten hükmolunan bir yıldan az süreli hapis cezası TCK’nın 50. maddesinin üçüncü fıkrası gereğince seçenek yaptırımlardan birine çevrilmemiş ise de, sanık hakkında uygulama yeri olmayan TCK'nın 141/1. maddesinin uygulanması nedeniyle neticeten 6 ay 20 gün hapis cezası verildiği, TCK'nın 142/1-e , 31/3 ve 62. maddelerine göre sabit kabul edilen eylemin asıl cezasının ise temel ceza alt sınırdan belirlense bile neticeten 1 yıl 1 ay 10 gün hapis cezası olacağı , aksi hal sanığın önceki yanılgılı uygulama nedeniyle ortaya çıkan hafif sonuç cezadan, ikinci kez mahkumiyetin sonuçlarını da kapsayacak şekilde yararlandırılmasını sağlayacak, sanığa daha önce bir kez tanınmış olan atıfet genişletilmek suretiyle hakkaniyete aykırı sonuçların doğmasına, adalet ve eşitlik ilkelerinin zedelenmesine yol açılmış olacağından, yapılan uygulama sanık lehine kabul edilmiş ve tebliğnamedeki bozma isteyen düşünce benimsenmemiştir. Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre sanık ... müdafiinin temyiz itirazı yerinde görülmemiş olduğundan reddiyle,eleştiri dışında usul ve kanuna uygun bulunan hükmün tebliğnameye aykırı olarak ONANMASINA, 21.01.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.