MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSUÇ : HırsızlıkHÜKÜM : MahkumiyetMahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:Sanık ...'in çalıntı anfileri tanık ...'e ait dükkana satmak amacıyla götürdüğü, fatura ve kimlik bilgisi ibraz edememesi üzerine bu sefer tanık ...'e ait telefonu çaldığı ve tanığın şikayetçi olduğu, 3 gün sonra sanığı tesadüfen görmesi üzerine kolluk kuvvetlerine haber vermesi ve sanığın suça konu anfileri çaldığını iddia ettiği yeri düzgün şekilde göstererek müştekiye iadesini sağlayamaması karşısında, 5237 Sayılı TCK'nın 168. maddesinde öngörülen etkin pişmanlık koşulları oluşmadığından tebliğnamede bozma isteyen 1 numaralı düşünceye iştirak edilmemiştir.Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçun sanık tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir. Ancak; Adli emanetin 2006/176 sırasında kayıtlı suça konu anfilerin sahibinin tespit edilip iadesi için Cumhuriyet Başsavcılığına teslimi yerine anfilerin sahibinin kendisi olmadığını söyleyen müşteki ...'e iadesine karar verilmesi,Bozmayı gerektirmiş, sanık ...'in temyiz itirazı bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi aracılığıyla 1412 sayılı CMUK'un 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, hüküm fıkrasından "müşteki ...'e anfilerin iadesine" ilişkin bölümün çıkarılarak, yerine "Adli emanetin 2006/176 sırasında kayıtlı 2 adet anfinin sahibinin tespit edilerek teslimi için Cumhuriyet Başsavcılığına teslimine” cümlesinin eklenmesi suretiyle, diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 28.09.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.