Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 14114 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 28731 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSUÇ : Hırsızlık, mala zarar verme, işyeri dokunulmazlığının ihlali, 6136 sayılı Kanuna aykırılıkHÜKÜM : MahkumiyetMahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:1) Suça sürüklenen çocuklar ... ve ... hakkında mala zarar verme suçundan kurulan hükümlerin incelenmesinde;14/04/2011 tarihinde yayınlanarak yürürlüğe giren 6217 sayılı Kanun'un 26. maddesi ile 5320 sayılı Kanuna eklenen ek 2. madde uyarınca doğrudan verilen 3.000,00 TL'ye kadar olan adli para cezalarından ibaret mahkumiyet hükümleri kesin olup, mala zarar verme suçundan dolayı tayin edilen 1.320,00 TL adli para cezasına ilişkin hükmün cezanın türü ve miktarı itibariyle temyizi mümkün bulunmadığından, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi aracılığı ile 1412 sayılı CMUK'un 317. maddesi gereğince suça sürüklenen çocuklar ... ve ... müdafilerinin temyiz talebinin tebliğnameye uygun olarak REDDİNE,2) Sanık ... ile suça sürüklenen çocuklar ... ve ... hakkında hırsızlık ve işyeri dokunulmazlığını bozma suçlarından kurulan hükümlerin incelenmesinde; İşyerinin kapı kilidini kırarak içeri giren sanık ... hakkında mala zarar verme suçundan zamanaşımı süresi içerisinde işlem yapılması olanaklı görülmüştür.Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçun sanık ve suça sürüklenen çocuklar tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz nedenleri de yerinde görülmemiştir. Ancak;a- 5237 sayılı Yasanın 53/2-3. maddesi göz ardı edilerek, sanık ... hakkında 53/1-c maddesi uyarınca sadece kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından koşullu salıverilme tarihine kadar yoksun bırakılmasına karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, 53/1-c maddesindeki tüm haklardan koşullu salıverilme tarihine kadar yoksun bırakılmasına karar verilmesi, b- 5271 sayılı CMK'nın 150/2. maddesi uyarınca, 18 yaşından küçük suça sürüklenen çocukların savunmasını yapmak üzere zorunlu müdafi görevlendirilmesi nedeniyle, müdafiye ödenen ücretin, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin 6/3-c maddesindeki düzenlemeye göre suça sürüklenen çocuklara yargılama gideri olarak yükletilemeyeceğinin gözetilmemesi,Bozmayı gerektirmiş, sanık ... ile suça sürüklenen çocuklar ... ve ... müdafilerinin temyiz talepleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK'un 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, hüküm fıkrasından ‘‘53/1. maddesinin uygulanmasına’’ ve ‘‘müdafii ücretinin tahsiline’’ ilişkin bölümler çıkarılarak, yerine ‘‘53/1. maddesinde belirtilen ve 53/3. maddesindeki kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri dışındaki haklardan sanığın mahkum olduğu hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar; 53/3. maddesi gözetilerek 53/1-c maddesi uyarınca kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından ise koşullu salıverilme tarihine kadar yoksun bırakılmasına’’ cümlesinin eklenmesi suretiyle diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 3) Sanık ... hakkında 6136 sayılı Yasaya aykırılık suçundan kurulan hükmün incelenemesine gelince;Sanığın tüm aşamalarda değişmeyen savunmasında bıçağın kendisine ait olmadığını beyan ettiğinin, bıçağın ele geçirildiği araçta yakalama anında sanığın olmadığının ve aracı kullanan ...'in ifadesinde aracı kiraladığı sırada bıçağın da olduğunu beyan ettiğinin anlaşılması karşısında; sanığın hükümlülüğüne yeterli hukuka uygun, kuşkudan uzak, kesin ve inandırıcı delil bulunmadığı gözetilmeden, beraati yerine yetersiz gerekçe ile yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi,Kabule göre de;Adli Tıp Kurumu, Emniyet veya ... Kriminal Laboratuvarlarından alınacak rapor ile bıçağın niteliği ve 6136 sayılı Yasanın 4. maddesi kapsamındaki bıçaklardan olup olmadığı kesin biçimde saptandıktan sonra sanığın hukuki durumunun değerlendirilmesi gerektiği gözetilmeden, soruşturma aşamasında konusunda uzman olmayan polis memurunca hazırlanan ön ekspertiz raporu esas alınarak eksik incelemeyle yazılı şekilde hüküm kurulması,Bozmayı gerektirmiş, sanık ...'ün temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, 28.09.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.