Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 14077 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 13987 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ :Çocuk MahkemesiSUÇ : Hırsızlık, konut dokunulmazlığını ihlal, mala zarar vermeHÜKÜM : MahkumiyetMahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:I-Suça sürüklenen çocuk ... hakkında mala zarar verme suçundan kurulan hükmün temyiz incelemesinde; Hükmolunan cezanın miktar ve türüne göre; 21/07/2004 tarihinde yürürlüğe giren 5219 sayılı Kanunun 3-B maddesiyle değişik 1412 sayılı CMUK'un 305/1. maddesi gereğince hüküm tarihine göre temyizi olanaklı olmadığından suça sürüklenen çocuk müdafiinin temyiz isteğinin 5320 sayılı Yasanın 8/1.maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK'un 317. maddesi gereğince tebliğnameye uygun olarak REDDİNE, II-Suça sürüklenen çocuk ... hakkında hırsızlık ve konut dokunulmazlığını ihlal suçlarından kurulan hükümlerin temyiz incelemesine gelince, Dosya kapsamından, suça sürüklenen çocuğun, ring görevi yapmakta olan ekipler tarafından tesadüfen görülerek yakalandığının anlaşılması karşısında eylemin tamamlandığı gözetilmeden suça sürüklenen çocuk hakkında kurulan hükümde teşebbüs maddesi uygulanarak ceza indirimine gidilmek suretiyle eksik ceza tayini aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.Ayrıntıları YCGK'nun 20.12.2011 gün ve 2011/2-281 ile 2011/285 sayılı kararında açıklandığı üzere sanık hakkında uygulanması istenen bir indirim hükmünün sanık aleyhine olacak şekilde uygulanmaması sanığa ek savunma hakkı verilmesini gerektirmeyeceği anlaşıldığından sanık hakkında 5237 sayılı yasanın 145. maddesinin uygulanması istendiği halde 5271 sayılı yasanın 226. maddesi uyarınca ek savunma hakkı verilmediğinden bozma yapılmasına ilişkin tebliğnamedeki düşünce ile müştekinin ikametinden hırsızlık olduğu yönündeki müracaatı üzerine başlatılan tahkikat kapsamında, müştekinin olay saatinde evden ayrılırken kapı önünde eşgal bilgilerini verdiği bir şahsı gördüğü, bu kişi ile yanındaki şahsın son iki gündür binanın etrafında dolaştıklarını beyan ettiği, sanık ve yanındakinin yakalanmasını müteakip müştekinin binanın giriş kapısı önünde gördüğü şahısların bu kişiler olduğunu teşhis ettiği, aynı sokak üzerinde bulunan markete ait güvenlik kamerası görüntülerinden sanık ile ...'ın, söz konusu binaya girdiklerinin tespit edildiği, müşteki ile aynı binada oturan tanık ...'nin olay saatinde tanımadığı bir şahsı kapı ile uğraşırkan diğer şahsı ise merdivenlerde beklerken gördüğü yolundaki beyanlarından suça sürüklenen çocuğun birden fazla kişi ile birlikte atılı suçu işlediğinin anlaşılması karşısında suça sürüklenen çocuk hakkında konut dokunulmazlığını ihlal suçundan kurulan hükümde TCK nın 119/1-c maddesi ile arttırım yapılmasında Yasaya aykırı bir yön bulunmadığı değerlendirilmekle bu yönde bozma talep eden tebliğnamedeki düşünce ile; atılı suçtan kurulan hükümde suça sürüklenen çocuğun, suç tarihinde sabıkası bulunmamakla birlikte, ileride tekrar suç işlemekten çekineceğine dair kanaat oluşmadığı gerekçe kılınarak, suça sürüklenen çocuk hakkında 5271 sayılı Yasanın 231. maddesinin uygulanmasına yer olmadığının karar yerinde tartışılıp değerlendirildiği anlaşılmakla bu yönde bozma talep eden tebliğnamedeki düşünce ve suça sürüklenen ve cezai sorumluluğu bulunan çocuk hakkında 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanunu'nun 5. maddesinde öngörülen koruyucu ve destekleyici tedbirlerden, sonuç olarak hükmolunan danışmanlık tedbirinin 20.2.2012 tarih 2011/4 Esas 2012/20 Karar sayılı Ek Karar ile ortadan kaldırılmasına karar verildiğinin anlaşılması karşısında bu yönde bozma talep eden tebliğnamedeki düşünceye iştirak edilememiştir.Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hâkimin takdirine göre; atılı suçların suça sürüklenen çocuk tarafından işlendiğini kabulde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir.Ancak;Bu dava sebebiyle yapılan 6,00 TL davetiye giderinin 6352 sayılı yasanın 100. maddesi ile CMK'nın 324. maddesinin dördüncü fıkrasına eklenen cümle gereğince, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 106. maddesindeki terkin edilmesi gereken tutardan az olduğunun ve bu nedenle suça sürüklenen çocuğa yargılama gideri olarak yükletilmeyeceğinin gözetilmemesi,Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuk ... müdafiinin temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasanın 8/1.maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK’un 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, hüküm fıkrasında yargılama gideri ile ilgili bölüm çıkarılarak yerine ''bu dava sebebiyle yapılan 6,00 TL yargılama giderinin 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 106. maddesindeki terkin edilmesi gereken tutardan az olması nedeniyle 5271 sayılı CMK.nun 324/4. maddesi uyarınca Devlet Hazinesine yüklenmesine” ibaresi eklenmek suretiyle, eleştiri dışında diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 15.4.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.