Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 14007 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 27854 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSUÇ : Hırsızlık, işyeri dokunulmazlığını ihlal, mala zarar verme HÜKÜM : Mahkumiyet Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü:Daha önce ... Asliye Ceza Mahkemesinin 13.10.2012 tarihinde kesinleşen ilamı ile hükümlü olan sanığın sözkonusu ilamında cezasının TCK'nın 58/6-7 maddeleri gereğince mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilmiş olduğundan kararda, 5275 sayılı Yasanın 108/3. maddesine göre 2. kez mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi karşı temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve Hakimin takdirine göre; suçun sanık tarafından işlendiğini kabulde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir.Ancak;5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Yasanın 108/4, 5, 6. fıkralarında “Hakim, mükerrir hakkında cezanın infazının tamamlanmasından sonra başlamak ve bir yıldan az olmamak üzere denetim süresi belirler. Tekerrür dolayısıyla belirlenen denetim süresinde, koşullu salıverilmeye ilişkin hükümler uygulanır. Hakim, mükerrir hakkında denetim süresinin uzatılmasına karar verebilir. Denetim süresi en fazla beş yıla kadar uzatılabilir.”hükmünü düzenlemiştir. Buna göre denetim süresini belirleme ve gerektiğinde uzatma görevi, hükmü veren mahkemeye değil, hükümlünün infaz aşamasındaki davranışlarını da değerlendirerek koşullu salıverme ile ilgili kararı verecek mahkemeye aittir.Buna göre; hüküm kurulurken mükerrir olan sanık hakkında TCK’nın 58/7. maddesi uyarınca “mükerrirlere özgü infaz rejiminin ve cezanın infazından sonra da denetimli serbestlik tedbirinin uygulanmasına” karar verilmesiyle yetinilmesi gerekirken, denetimli serbestlik tedbirinin süresinin de belirlenmesi, bozmayı gerektirmiş, sanık ...’un temyiz itirazı bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, kurulan hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi aracılığıyla 1412 sayılı CMUK'un 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, hüküm fıkrasından TCK’nın 58/6. maddesinin uygulanmasına ilişkin hüküm fıkrasından “denetim sürelerine ilişkin” kısımlar çıkarılmak suretiyle, diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 17/09/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.