Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 13752 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 25391 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSUÇ : Hırsızlık, mala zarar vermeHÜKÜM : MahkumiyetMahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:Müştekiye ait işyerine girilerek gerçekleştirilen eylemin, hırsızlık suçunun yanında işyeri dokunulmazlığının ihlali suçunu da oluşturduğu anlaşılmakla, sanıklar ..., ... ve ... hakkında anılan suç nedeniyle zamanaşımı süresi içinde işlem yapılması olanaklı kabul edilmiştir.I-Sanıklar ... ve ... hakkında mala zarar verme suçundan kurulan hükümlerin temyiz incelemesinde;14.04.2011 tarihinde yayımlanarak yürürlüğe giren 6217 sayılı Yasanın 26. maddesi ile 5320 sayılı Kanuna eklenen geçici 2. maddesi uyarınca, hapis cezasından çevrilenler hariç olmak üzere, sonuç olarak belirlenen üçbin Türk Lirasına kadar olan (üçbin Türk Lirası dahil) mahkumiyet hükümleri kesin olup, hüküm tarihi, cezanın türü ve miktarı itibariyle hükmün temyizi olanaklı olmadığından sanıklar ... ve ...'nın temyiz istemlerinin 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi aracılığıyla 1412 sayılı CMUK'un 317. maddesi uyarınca REDDİNE,II- Sanık ... hakkında kurulan hükümlerin temyiz incelemesinde;Tüm aşamalarda atılı suçu kabul etmeyen sanık hakkında; diğer sanık ...'ın atfı cürüm niteliğindeki beyanları dışında, cezalandırılmasını gerektirir her türlü şüpheden uzak kesin ve inandırıcı delil elde edilemediği gibi şüpheden sanık yararlanır evrensel ilkesi de gözetilmek suretiyle beraatine karar verilmesi gerektiğinin düşünülmemesi,Bozmayı gerektirmiş, sanık ...'nın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin açıklanan nedenle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, II-Sanıklar ... ve ... hakkında hırsızlık suçundan, sanık ... hakkında ise hırsızlık ve mala zarar verme suçlarından kurulan hükümlerin temyiz incelemesine gelince;TCK'nın 61. maddesi uyarınca temel ceza belirlenirken; suç konusunun önem ve değeri, sanığın kastının ağırlığı, güttüğü amaç ve saik, suçun işleniş şekli dikkate alınarak hırsızlık suçundan kurulan hükümde asgari hadden uzaklaşılarak uygulama yapılması gerekirken, yetersiz ve oluşa uygun düşmeyen gerekçe ile yazılı şekilde hüküm kurulması aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçların sanıklar tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir. Ancak;TCK'nın 53/1. maddesinin c bendindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından yoksunluğun, "kendi alt soyu" yönünden koşullu salıverme tarihine kadar, kendi alt soyu dışında kalanlarla ilgili hak ve yetkilerde ise cezanın infazı tamamlanıncaya kadar süreceğinin düşünülmemesi,Bozmayı gerektirmiş, sanıklar ..., ... ve ...'nin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin açıklanan nedenle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi aracılığıyla 1412 sayılı CMUK'un 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, hüküm fıkrasından ‘‘TCK’nın 53/1. maddesinin uygulanmasına’’ ilişkin bölüm çıkarılarak, yerine ‘‘53/1. maddesinde belirtilen ve 53/3. maddesindeki kendi alt soyları üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri dışındaki haklardan sanığın mahkum olduğu hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar; 53/3. maddesi gözetilerek 53/1-c maddesi uyarınca kendi alt soyları üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından ise koşullu salıverilme tarihine kadar yoksun bırakılmasına’’ cümlesinin eklenmesi suretiyle, eleştiri dışında diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 15.09.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.