MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSUÇ : Hırsızlık, konut dokunulmazlığının ihlaliHÜKÜM : MahkumiyetMahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçun suça sürüklenen çocuk tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir.Ancak;1- Suça sürüklenen çocuğun, müştekiye ait motosikleti çaldığını söylemesi ve bulunduğu yeri göstermesi üzerine plakasız şekilde bulunup mevcut hali ile müştekiye teslim edildiğinin ve ertesi gün plakanın bir başka şahıs tarafından sökülüp atıldığı yerden bulunup kolluğa haber verildiğinin anlaşılması karşısında; müştekiden 5237 sayılı TCK'nın 168/4 maddesi gereğince kısmi geri vermeye rızası bulunup bulunmadığı sorularak sonucuna göre suça sürüklenen çocuk hakkında aynı Kanun’un 168/1. maddesinin uygulanıp uygulanmayacağının değerlendirilmeden hüküm verilmesi,2- Olay tarihinde güneşin saat 20.06'da batıp 05.02’de doğduğu ve suçun saat 18.00 sıralarında işlendiğinin suça sürüklenen çocuğun beyanından anlaşılması karşısında; konut dokunulmazlığını ihlal fiilinin gündüz vakti gerçekleştirildiğinin kabulü ile suça sürüklenen çocuk hakkında 5237 sayılı TCK'nın 116/1. maddesinin uygulanması gerektiği gözetilmeyerek aynı Kanunun 116/1-4 maddesi uygulanmak suretiyle sonuçta fazla cezaya hükmedilmesi, 3- Suça sürüklenen çocuğun adli sicil kaydında hapis cezasına ilişkin mahkûmiyetinin bulunmaması nedeniyle, hükmolunan kısa süreli hapis cezalarının 5237 sayılı TCK'nın 50/3. maddesinde yer alan yasal zorunluluk gereğince aynı Kanun’un 50/1. maddesindeki seçenek yaptırımlardan birine çevrilmesinin zorunlu olduğunun gözetilmemesi,Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuk ... müdafiinin temyiz istemi bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle isteme uygun olarak BOZULMASINA, 15.09.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.